Kurtuba Ulu Camii'nden Tlemsen'in küçük mücevher kutuları misali camilerine, Fas'taki Karaviyyin veya Kahire'deki İbn Tulun camiine, İstanbul'un devasa camileri veya Isfahan'ınkilerin cennet misali soğan kubbeleri ya da Samarra'nın çok sade helezonî minaresi arasında, Semerkant'taki Timurlenk türbesinden Hindistan'daki Taç Mahal'in hârelenen kabrine, Gırnata'daki Elhamra saraylarından Isfahan'daki Ali Kapu ve Çihil Sütun saraylarına kadar heryerde kendi payıma ben, her zaman, bunların hepsinin de, aynı Allah'ın çağrısına yönelmiş, aynı imandan ilham alan, aynı kişi tarafından inşa edilmiş olduklarının bizzat yaşanmış tecrubesini edinmişimdir.