Gönderi

465 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
22 günde okudu
Sonunda bitti! Herkesin kendisine çok yakistirdigi Sorbone mezunu asil bir kız olan Sibel ile sozlu Kemal'in yaşanmış hikayesini Pamuk, Kemal'in ağzından anlatıyor. Kemal, uzak akrabası olan Füsun' u yıllar sonra bir mağazada tezgahtarlik yaparken görüyor ve ondan çok etkileniyor. 44 gun (Kemal sık sık veriyor bu sayıyı ) hem Sibel'in hem Füsun' un hayatında olduğu çok mutlu günler geçiriyor. Sibel ile nisanlanacagi vakte kadar. Ardindan Kemal' in aşk acısına şahit oluyoruz. Öykünun gerçek olduğunu kitabın ortasında öğrenene kadar 'bu yazarların nasıl da buyuk bir hayal gücü var' diye düşünüyordum. Sonrasinda ise şaşkınlıkla okumaya devam ettim. Bir insan yıllarca aradıktan sonra bulduğu sevdiğinin sofrasına onun eşi, annesi ve babasiyla 8 yıl boyunca oturabilir mi? Aşkın olduğu yerde akıl arama derler ama buradan bakınca garipsememek elde değil. Hastalıktan pek farkı yok. Kemal'in iradesini her kullanamayisinda kızıp kapattım kitabı. Kitabin ismi Kemal'in, ona sevdiğini anımsatan her şeyi biriktirme tutkusundan geliyor. Yıllar sonra sevdiğinin dudaklarının değdiği 4213 izmarit, gazoz şişesi, onun kokusunun sindiği çarşaflar, elinin değdiği tuzluk vb.leri... Hepsi bir müzede sergileniyor.( 2012 yılından bu yana Beyoglu' nda ziyaretçilerini bekliyor.) Müzenin ismi neden " Masumiyet" diye sorarsanız bunun bir ironi olduğunu düşündüm. Zira ben masumiyete pek rastlamadım. Yazarın kitabın sonunda bu hikayeye tanıklık edenlerle yaptığı sohbetleri vermesini de pek sevdim. Yakışıklı, zengin, mükemmel bir adamla fakir, beceriksiz ama sevimli bir kizin sonu belli hikayesi değildir. Gerçek bir aşk hikayesidir. İyi okumalar.
Masumiyet Müzesi
Masumiyet MüzesiOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 202240,9bin okunma
··
14 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.