Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

896 syf.
10/10 puan verdi
·
25 günde okudu
Tam 866 sayfalık "takıntılı" bir çalışma... "Takıntılı" çünkü yazar Lars T. Lih, Lenin'e atfedilen "diktatör", "elitist", "karamsar" gibi sıfatların kaynağına iniyor... Lenin'in "Ne Yapmalı?" kitabı ekseninde, okuru inanılmaz bir araştırma macerasına davet ediyor... Bunca zamandır birçok kitap okudum, ancak bu kadar kılı kırk yaran, bu kadar titiz çalışılmış; her bir paragrafı, her bir cümleyi ve hatta tek tek kelimeleri masaya yatıran bir eser okumamıştım. Yazarın bu kitapta yaptığı; bir ameliyatla veya bir cinayet soruşturmasıyla karşılaştırılabilir ancak! Öncelikle yazar kendi kitabını "tefsir" olarak adlandırmış. Lenin'in "Ne Yapmalı?" kitabının tefsiri... "NY?"nin yazar tarafından yapılmış yeni bir çevirisi de kitabın içinde ve toplam hacmin 163 sayfasını oluşturuyor. Tefsir kısmı ise 703 sayfalık üç bölümden oluşuyor... Birinci bölüm, yazarın "Efrutçuluk" olarak tanımladığı, 1885-1914 dönemi Marksizminin ideolojik atmosferine ayrılmış. Bu bağlamda Kautsky'nin merkezi bir rol oynadığı, SPD'nin hem program hem örgütlenme olarak parti modeli olarak alındığı bir dünyaya giriyoruz ilk bölümde. Rusya'da Plehanov ve onunla hareket eden genç Marksistlerin İskra etrafında başlattığı girişim, işte bu dünyanın parçası olmak üzere atılmış önemli bir adım... İkinci bölüm, "NY?"de polemik hedefi olarak alınan odakların tahlili ve Efrutçuluk bağlamında nereye oturduklarına ayrılmış... Yazar Efrutçuluğun düşmanı olan "ekonomist ve Narodnik" odakları tarif ederken, esasen Efrutçuluğa dahil olsalar da Plehanov'dan Lenin'e miras kalan bir kavganın parçası olarak "NY?"de polemik hedefi haline gelen Raboçeye Delo ekibini de analiz ediyor bu bölümde... Tüm bunlar yapılırken, elimizde Efrutçuluğu tarif eden bir kriterler listesi var ve bunu hem Lenin'e, hem muhataplarına uygulayarak, kim Efrutçu kim değil kontrol edebiliyoruz... Üçüncü bölüm, kitabın bu genel bağlamda nereye oturduğunu, ne dediğini, ne demediğini, neden öyle dediğini, kimin neyi yanlış anladığını, Lenin'in nasıl çarpıtıldığını kılı kırk yararak gösteriyor. Öyle ki kitabın yazıldığı dönem devam eden polemikler, kitaba bunların nasıl yansıdığı ve kitabın hangi polemikleri tetiklediğine kadar derinleştiriyor yazar araştırmasını. Mesela "NY?" yazılırken kitaba alkış tutan İskarcıların bir kısmının 1903-1904 sonrası (ikinci kongre) nasıl ve hangi temelde ayrıştığı, bunun "NY?" ile bir ilgisi olup olmadığına kadar takip ediyoruz kitabın hikayesini... Yazarın vardığı ve kitabı okuma cesareti gösterecek olanlar için gün gibi açık olan sonuçlar ise, Lenin'e gerek soldan gerek sağdan atfedilen sıfatların hepsinin bir kurgudan, efsaneden, yalandan veya hatadan kaynaklı olduğu ve gerçek Lenin ile alakasının olmadığıdır... Yazar Lenin'in SPD modelini Rusya koşullarında uygulamaya çalışan, adanmış bir Efrutçu olduğunu, işçilerin sosyalizm mesajını almaya hazır olduğuna tam anlamıyla güvendiğini, elitist bir enteleküalizm veya kaba bir işçicilik ile tamamen mesafeli bir Marksist olduğunu, siyasal özgürlükler, demokrasi, ifade özgürlüğü, seçimler gibi konulardan net olarak taraf olduğunu, hatta bunları sosyalizm mücadelesinin ön şartı saydığını, karamsarlıkla değil (illa suçlanacaksa) iyimserlikle suçlanabileceğini döne döne kanıtlıyor. Güncel veya tarihsel tüm muhatapların (Rosa Luxemburg ve Troçki dahil), her bir satırına onlarca karşı kanıtla yanıt veriyor. Öyle ki insan bir süre sonra ikna olmaktan sıkılıyor! Tefsir, en sondaki "NY?" çevirisine paralel okunacak 53 sayfalık bir açıklayıcı ek bölüm ve Lenin'i "NY?"ye ve "NY?"yi de kitaptaki iki paragrafa indirgeyenlere son bir şamar atan "Skandal Yaratan Cümleler" ek bölümü (60 sayfa) ile bitiyor. Burada söz konusu "iki paragraf" önce satır satır, sonra kelime kelime analiz ediliyor. "Kendiliğinden", "Dışardan" ve "Saptırma" olarak yapılan çeviriler Rusça, Latince, Yunanca ve İngilizce etmiolojik kökenlerine kadar inilerek, yanlış çevirilerin peşine düşülüyor! Öyle ki bu bölümlerde "acaba yazar tarihçi değil de dil bilimci mi" diye merak edip baktığımda, Müzikoloji profesörü olduğunu öğrenip hayretler içinde kaldım! Son olarak, bu zor kitabı çeviren Melih Pekdemir'in emeğine hayran kaldım. Kesinlikle çok iyi bir iş başarmış... Bu kitap bittiğinde, sadece Lenin'in siyasal pozisonu ile ilgili iftiraların çürütüldüğü bir metin okumuş olmuyorsunuz! Birinci Paylaşım Savaşı öncesi Avrupa'da Marksizm, Rus devrimci mücadele tarihi ve RSDİP'nin ilk dönemlerine dair muazzam bir bakış açısı geliştiriyorsunuz. Cesareti olan, okusun...
Lenin’i Yeniden Keşfetmek
Lenin’i Yeniden KeşfetmekLars T. Lih · Ayrıntı Yayınları · 20184 okunma
·
69 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.