KHALED HOSSEİNİ - BİN MUHTEŞEM GÜNEŞ
Öncelikle hepinize merhabalar, kitap dostlarım. Bugün sizlere eminim ki defalarca karşınıza çıkmış olan Bin Muhteşem Güneş kitabının incelemesini yapacağım.
Kitap, Afganistan ağzıyla harami diye tabir edilen Meryem' in çocukluğu ile başlar. Annesi ile olan ilişkisi, tam manasıyla baba demeye dilimin varmadığı Celil ile ilişkisi anlatılır. Annesinin vefat etmesi üzerine Meryem' i inanılmaz olaylar bekler. Annesi ölünce babası tarafından kendinden çok çok büyük olan Raşit ile evlendirilir.
Meryem bu evlilikten hiç hoşnut değildir ve bir çocuğu olur fakat çocuğu annesinin rahmindeyken düşer. Raşit' in psikolojik baskısı, fiziksel şiddetli başlar ve olaylar kör düğüm olur.
Diğer yandan, başka bir baş karakter olan Leyla, ailesinin ikinci çocuğudur fakat abisi bir savaşta vefat etmiştir. Psikolojik buhranda olan annesi, kızını her daim destekleyen babası ve çok sevdiği arkadaşı Tarık ile yaşamını sürdüren bir çocuktur.
Afganistan'da savaşın baş göstermesi üzere felaketler başlar. Tarık kendinden uzak bir yere göç eder. Annesi ve babası vefat eder ve Leyla garip bir şekilde kurtulur.
Asıl olay buradan sonra başlar. Raşit, Leyla' yı, Meryem' in çocuğu olamayacağı sebebiyle kendisine ikinci eş yapar. Ve çocuk olan Leyla'nın bir bebeği olur. Meryem bu dönemde Leyla' ya hiç destek olmaz.
Olaylar geliştikçe Leyla ve Meryem adeta iki dost olurlar ve Raşit' ten kurtulmanın yolunu ararlar. Ama olaylar daha da kötüye gider. Kitap bu şekilde devam etmekle beraber son kısmında umulmadık güzellikler de sunar.
Kitap karakterlere kısacık değinecek olursam, baş karakterlerden biri olan Raşit, benim nefret ettiğim bir karakter oldu. Kendisi, merhametsiz, gaddar, kötü, vicdansız ve daha ne kadar kötü özellik varsa sahibi olan bir karakterdi benim nezdimde.
Meryem merhamet dolu, çok iyi bir karakterdi.
Diğer karakterler de kendilerine münhasır özelliklere sahiplerdi.
Kitabı dili, ve anlatımı ve konusu bakımından inceleyecek olursak; konusu gerçek hayatı yansıttığı için oldukça realist bir konuydu. Afganistan mevzu bahis olduğu için ben merak ile okudum. Kullanılan dil akıcıydı ve okunması fiziksel olarak kolaydı fakat anlatılanlar insanın mental sağlığını etkileyecek düzeyde olduğu için kısa sürede okunabilecek bir eser değildi. Anlatıma bakınca, anlatım gayet açıktı fakat benim sevmediğim kısımlar oldu bu eserde ve eserin değerinin azalmasına yol açtı benim nezdimde.
Ben bu kitabı elime aldığım andan itibaren büyük bir merak ve göz pınarlarım dolu dolu okudum. Okurken sinir krizi geçirdim. Sayfalar üzerinde düşüncelere daldım.Duygu yoğunluğu özellikle; hüzün, acı, dayanışma üzerine yoğunlaşmış olduğu için bu duyguları iliklerime kadar hissettim.
Meryem ve Leyla ile bir maceraya çıktım. Bazen acıdan ne yapacağımı bilemedim, bazen soluksuz kaldım, bazen ağladım, bazen bir parça umut var mı diye sayfaları çevirdim ve bu kitaptan bir çok ders çıkardım. Özellikle kadınlara yapılan zulme bir kez daha tanık oldum.
Uzun zamandır bu kadar duygu yüklü bir eser okumamıştım, bu kitabı okurken adeta acıdan kıvrım kıvrım oldum ve psikolojik olarak maalesef ki kötü etkilendim.
Sizler de Afganistan'da yaşananları görmek, kadınlara karşı yapılan baskıyı okumak isterseniz tavsiye edebilirim fakat içeriğinde sevmediğim kısımların olduğunu da belirtmek isterim. Ayrıca mental olarak iyi bir dönemde okumanızı tavsiye ederim.
Okuyacak olan tüm kitap dostlarıma verimli okumalar dilerim.
