Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Aslında yörüngeye oturtulmuş uzay mekiklerinin içi, yerçekimsiz ortamlar değildir... Eğer uzay mekiği sabit dursaydı, dünyanın yerçekimi kuvveti ile içindekilerle beraber çok yüksek bir süratle dünyaya düşeceklerdi. Mekiklerin içinin yerçekimsiz gibi gözükmesinin sebebi, saatte 27.000 kilometre süratle dünyanın etrafında tur atarken, çemberimsi şekilde devamlı aşağıya düşüş yaşamaları sebebiyledir. Bu tıpkı, atmosferden aşağıya pik düşüş yaşayan uçak içinin, yer çekimsiz gözükmesi gibidir. (İkinci resim) Oysa bütün yıldız ve gezegenlerin yerçekim gücü vardır. Kimisinin yerçekim gücü dünya'dan daha az, kimisinin aynı, kimisinin daha fazladır. Bir gezegen ya da yıldızın yoğunluğu ne kadar fazla ise, yerçekimi gücü o kadar fazlalaşır. Örneğin kara deliklerin çekim gücü o kadar fazladır ki, maddenin tüm kanun kural ve yasaları (hatta mantığın kendisi dahil) orada sona ermiş, güneşten milyarlarca katbekat büyük yıldız kendi içine çökmüş, bir atom zerresi kadar küçülmüş, oradan da madde yok olup enerji haline geçmiştir.. Artık çekim gücü öyle nutk durdurucu vaziyettedir ki, önünden geçen ışık dahi ondan kaçamaz, L çizip kara deliğin içine girer... Haydaaaa ben ne anlatıyordum ya? Uzay mekiğinin içindeki yerçekimi olayı değil miydi? Oradan ben nasıl geldim ki şimdi buraya? Benim olay Kemal Sunal'ın filmine döndü: "Ben şimdi buraya niye çıktım? Neden çıktım, nasıl çıktım? Gördünüz işte, yürüdüm çıktım, beni kim çıkarttı ulan buraya!" Neyse o da yer çekimi, bu da yer çekimi yayınlayayım gitsin :)
·
328 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.