Gönderi

128 syf.
8/10 puan verdi
İtiraf etmek gerekirse kitabı okumaya başlamadan önce sıkılacağımı düşünmüştüm ama tam tersi bir durumla karşı karşıya kaldım. Bu kadar akıcı olmasına hala inanamıyorum desem yeridir. Resmen bitene kadar okumayı bırakamadım. Demek ki bir kitabın bu kadar akıcı olması için olağanüstü bir hikayeye ya da olağanüstü bir anlatım tarzına sahip olmasına gerek yokmuş. Kitabı bitirdikten sonra biraz düşündüm de; daha çok fantastik kitaplar okumayı tercih eden bir okur olarak asıl olağanüstü olanın insanoğlunun ta kendisi olduğunu zaman zaman unutuyorum galiba. İnsan olmak kafamızın içinde o kadar basit ve sınırlı ki iyiliğin, kötülüğün, tuhaflığın, zeki olmanın, aptal olmanın, fantezinin birazcık dozunun kaçtığını görsek aklımız almayıveriyor. Sanırım akıl almaz olduğunu düşünmek bir yana biraz da bize ait olamayacak şeyleri eleştirmeyi çok sevdiğimizden kaynaklanıyor bu. Evet, aptallığın fazlası bile dahil buna. Öyle şeyler okuyor ya da izliyoruz ki bazı insanların aptalca tercihlerinin aslında onu cahilce bir mutluluğa sürüklemesini bile kıskanıp sinirden eleştirebiliyoruz. Hele de zekice davranan taraf bilginin acımasız gerçekliği yüzünden mutluluğu elinden kaçırdıysa... Neyse düşünme işini bir tarafa bırakıp dönelim kitaba. Ben çok fazla polisiye okuyan bir okuyucu değilim o yüzden kıyaslama yapabilecek birikime de sahip değilim fakat hepsinin bu kadar sürükleyici olmadığından da eminim. Kitabın içindeki iki kısa hikayenin ikisi de çok merak uyandıracak iki suçu anlatıyordu. Özellikle ikinci hikayeyi ve mahkumun ağzından yazılmış bir mektupla olayın tamamen ters köşeye dönmesini çok beğendim. Kesinlikle okumanızı ve Japon edebiyatına bir şans vermenizi öneririm.
Şeytanın Çırağı
Şeytanın ÇırağıShiro Hamao · İthaki Yayınları · 20216.7k okunma
·
15 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.