O gizemli yeri kendinin kılarken hırıltılı bir ses çıkardı.
Üzerime kapandı ve diğer eliyle cinsel organımı parmaklamaya, beni aralamaya ve zonklayan klitorisimi ovalamaya
başladı. "Benimsin" dedi boğuk bir sesle. "Sen benimsin."
Bu kadarı çok fazlaydı. Çığlık atarak ve şiddetle sarsılarak geldim; terli avuçlarım kaydıkça ellerim tiz bir ses çıkarıyordu camda. Her vuruşuyla biraz daha büyüyordu hissettiğim
esrime. Arkamdaki parmağı karşı konulmaz bir eziyetti, klitorisimin üstündeki becerikli parmaklarıysa beni çıldırtıyordu. Bir orgazm diğerinin içine geçiyor, cinsel organım dalıp
çıkan alet boyunca dalgalanıyordu.
Hoyrat bir arzu sesi çıkararak içimde biraz daha büyüdü,
kendi boşalmasının peşine düşmüştü. "Gelme!" dedim soluk
soluğa. "Henüz değil."
Gideon'ın temposu yavaşladı, karanlığın içinde sert solukları duyuluyordu. "Nasıl istiyorsun beni?"
"Seni seyretmek istiyorum." İçim yeniden kasılıp sıkışırken inledim. "Yüzünü görmek istiyorum."
Geriye çekildi ve beni doğrulttu. Kendisine döndürüp havaya kaldırdı. Duvara yaslayarak sertçe girdi içime . işte o
an, o istila anı bana ihtiyaç duyduğum şeyi vermişti. Cam gibi sabitlenmiş bakışlarında zevke teslim olmanın aczi, kontrolü şehvete bırakmadan hemen önceki o kırılganlık vardı.
"Sen benim aklımı kaçırışımı seyretmek istiyorsun" dedi
boğuk bir sesle.
"Evet." Elbisemin askılarını omuzlarımdan aşağı çekerek
memelerimi ortaya çıkardım ve avuçlayıp sıkmaya, onlarla
oynamaya başladım. Müzikteki vuruşlar arkamdaki camı titreştiriyordu, Gideon'sa zar zor dizginlediği bedeniyle önümü.
Dudaklarımı dudaklarına bastırarak soluklarını içime çektim. "Bırak kendini" diye fısıldadım.
Bir yandan beni zahmetsizce havada tutarken bir yandan
aletinin kalın ve ağır başını hassas dokulara sürterek kendini geri çekti. Sonra bütün gücüyle yeniden içime dalarak sı
nırlarımı iyice zorladı.
"Ah, Tanrım." Ellerinin kıskacında kıvranıyordum. "Çok
derindesin."
"Eva."
Delirmiş gibi vurarak hoyratça düzüyordu beni. Kendimi
ona tamamen açmış, titreyerek göğüs geriyordum sert penisinin amansız hamlelerine. Gideon tamamen içgüdülerine ve
o ısrarlı çiftleşme arzusuna teslim olmuştu. Ağzından dökü
len yabanıl iniltiler beni öyle azdırıyor, öyle çok ıslanmama
neden oluyordu ki bedenim onun çılgın ihtiyacına herhangi
bir direnç gösteremiyordu artık.
Hoyrat, karmakarışık ve deli gibi seksiydi yaşadığımız şey.
Gideon boynunu gererek adımı söyledi soluk soluğa.
"Gel bana" dedim talepkar bir sesle, sımsıkı sararak sıktım aletini.
Bütün bedeni şiddetle sarsıldı ve titremeye başladı. Doruğa doğru yaklaşırken ağzı ıstırapla karışık bir mutlulukla
çarpıldı ve gözleri odaklanışını kaybetti.
Vahşi bir hayvan gibi kükreyerek geldi Gideon. Öyle şiddetle fışkırtıyordu ki, içimin yoğun meni dalgalarıyla tekrar
tekrar ısındığını hissedebiliyordum.
Kollarım ve bacaklarımla sımsıkı tutunarak öpücüklere
boğdum onu.
Üzerime yığıldı, göğsü körük gibi inip kalkıyordu soluk
alabilmek için.
Hala geliyordu.
Sayfa 159