Gönderi

MEKKE’NİN İPTALİ
Giriş bölümünde de değindiğimiz nesh doktrini, Emevi hanedanı döneminde başladı ve Sünni fıkhının prensiplerini belirleyen İmam Şafii tarafından sistematize edildi. Buna göre Kur'an'ın ilk dönemde inmiş ayetler, farklı bir tonda inen sonraki ayetlerle iptal (nesh) edilmiş oluyordu. Âlimler tam olarak hangi ayetlerin iptal edildiği konusunda hiçbir zaman görüş birliğine varamadılar; ancak ayetlik ortak bir liste ortaya çıktı. 660 Çağdaş bir İslami araştırmalar öğretim üyesi olan Asma Afsaruddin'in vurguladığı üzere, dikkat çekici olan listenin belli bir eğilimi yansıtmasıdır: “Her şeyden önce, neredeyse (neshedilen/iptal edilen) tüm ayetler, geleneksel kronolojiye göre, Mekke döneminin tamamında ve Medine döneminin başında inen ayetlerdir. İkincisi; tüm iptal edilen ayetler ‘ötekiler’ karşısında Müslüman olmanın daha dar ve ayrıcalıklı bir tanımını destekleyenlerdir. Üçüncüsü; ‘iptal edilmiş ayetler'in’ aracılığı olmaksızın okunması hâlinde iptal eden ayetlerin, özellikle Müslümanlarla gayrimüslimler arasında husumete ve zıtlığa dayanan bir ilişki oluşturduğu görülebilir.” Mekke dönemi ayetlerini nesheden en kritik ayetler "kılıç ayetleri" olarak bilinenlerdir. Bunların ilki “müşrikleri bulduğunuz yerde öldürün" emrini içerir (9:5). Diğeri "Ehl-i Kitab'la (...) boyun eğerek kendi elleriyle cizyeyi verinceye kadar savaşın" (9:29) hükmünü verir. Bu gibi emirleri Risalet görevi esnasında belli dönemlere özgü hükümler olarak değil, tüm zamanlar ve yerlerde geçerli evrensel emirler şeklinde okuyan fıkıhçılar, böylece "müzakere, sabır, barış, şefkat ve merhamet" tavsiye eden birçok ayeti iptal etmiş oldular. Bu iptallere itiraz edenler de oldu. İlk itiraz edenlerden birisi Medineli âlim Atâ bin Ebu Rebah (ö. 732) idi. Ebu Rebah gayrimüslimlerle savaşmaya dair ayetlerin "yalnızca Hz. Peygamber ve ashabı dönemi için indirildiğini", genel olarak ise "size savaş açmayan kimselerle savaşmanın caiz olmadığını" ileri sürüyordu. Asma Afsaruddin cihad ve neshe ilişkin bu ilk dönem görüşlerinin özetini çıkarmakta ve en militanca görüşlerin kuşkulu bir biçimde, dünyevi fetih hırsı içindeki Emevi hanedanına hizmet eden âlimlerden geldiğini ortaya koymaktadır. Peki Müslüman âlimler Allah'ın Kitabı’ndan yüzlerce ayeti iptal etme cüretini nereden buldular? Kabul etmek gerekir ki bu nesh teorisinin temeli yine Kur'an'daki bir ayette bulunmaktadır: Herhangi bir ayetin hükmünü yürürlükten kaldırır veya unutturursak, onun yerine daha hayırlısını veya onun benzerini getiririz." Ama bu âlimler çok önemli bir nüansı göz ardı ettiler: bu ayet "iptal edici özne" olarak insanları değil, Cenab-ı Hakk'ı belirlemektedir. Buna rağmen ve Kur'an'ın her türlü akılcı yorumuna karşı ihtiyatlı oldukları hâlde, neredeyse tüm Eş'ariler ve Hanbeli âlimler nesh teorisini kabul etmişlerdir. Heva (hırs, haz ve menfaat) karşısında hep tetikte olmalarına rağmen, askerî fetihçiliği kutsayan cihad doktrininde bir heva emaresi görmemiş olmaları da şaşırtıcıdır.
Sayfa 285Kitabı okudu
·
24 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.