Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Kendini Napeleon zanneden Enver .
Ertesi gün, akşam üzeri Harbiye Nazırlığına atanan En­ver, ... Üzerinde paşa (general) üniforması bulunan Enver, ba­na Harbiye Nazırlığına atandığını bildirdi. Padişahın bile meğer bu atamadan haberi yokmuş ... Sa­bah odasında gazete okurken Enver'in Harbiye Nezaretine atandığını bildiren haberi görmüş ve gazete elinden yere düş­müş. Orada bulunan yaverlerinden birine, "Bu gazete En­ver'in Harbiye Nazın olduğunu yazıyor. Bu nasıl olur, En­ver henüz çok genç değil mi?" diye hayretini dile getirmiş. Bu haberi, olayın biricik tanığı olan yaverden duyduk. Gene­ralliğe yükselen Harbiye Nazırı Enver de, birkaç saat sonra padişahı ziyarete gelmiş. Enver, bu yeni ve yüksek makama büyük bir hızla yer­leşti. Ordudaki sınıf arkadaşları, Enver'in kendilerini tanı­ mak istemediğinden ve yanına yaklaşılamadığından yakınmaya başladılar. Hele 1914 ilkbaharında Saraydan bir pren­sesle evlenince, kendisine prens havası vermeye başladı. Enver'in nasıl olup da bu makamlara yükselebildiğini dü­şündüğümüz zaman, padişahın İttihat ve Terakki Komitesi karşısında ne kadar güçsüz durumda bulunduğunu anlamış oluruz. Benim için komite, her zaman, bir giz perdesine bürün­müş gibi göründü. Bu komitenin kaç üyeden oluştuğunu, bi­linen birkaç 'baş'tan başka içinde daha kimlerin bulunduğu­nu öğrenmek mümkün olmamıştır. Zamanla öğrendim ki, ko­miteye giren bir subay aleyhinde herhangi bir konuda hareke­te geçmek, tam olarak sonuçsuz kalmaya mahkum bir iştir. Enver'in yüksek makama geçtikten sonra yaptığı ilk iş, politika alanında kendisine rakip gördüğü Türk subaylarını or­dudan ayırmak oldu. Ocak 1914'te Enver, 1100 subayı birden emekliye ayırdı.
Sayfa 17
·
89 görüntüleme
uğur bey okurunun profil resmi
Von Sanders' in böyle bir kitap yazdığını bilmiyordum. Kimbilir bizimkilerin işine gelmeyen, başka türlü lanse ettiği bir çok şeyi yazmıştır. Alıntılarınızın devamı bekliyorum..
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.