Gönderi

"Sen Tabitha Devereaux değilsin." Adam bu kelimeleri öyle- sine sessizce fısıldamıştı ki dudakları kulağına dokunmasına rağmen Amanda onu duyabilmek için kendini kasmak zorunda kalmışı. Yutkundu. "Biliyorsun Tab..." "Şişşt," diye fısıldadı adam kulağına. Başparmakları, esir tut- tuğu bileklerini vücuduna elektrik dalgaları gönderecek bir ritimle okşadı. Amanda içini yakan arzuyla göğüslerinin sertleştiğini hissetti Adam yüzünü onun yüzüne yaklaştırıp sakallarını nazikçe ya- nağına sürterek Amanda'nın yeni bir ürperti dalgasıyla erimesine neden oldu. Amanda daha önce hiç bu adamın üzerine abanan ağır- lığı kadar tahrik edici bir şey hissetmemiş ya da baharatlı, erkeksi kokusu kadar heyecan verici bir koku duymamıştı. "Bizi dinliyorlar." Kyrian altında yatan bu kadından etkilendi- ğini gösteren derin bir nefes aldı. Artık Amanda'nın acil bir tehlike oluşturmadığından emin olduğu için onun üzerinden kalkması gerektiğini biliyordu ama yine de... Bir kadının bacakları arasına yerleşmeyeli çok uzun zaman ol- muştu. Bir dişiye bu kadar yaklaşma cesareti göstermesinin üzerin- den sonsuzluk kadar uzun bir süre geçmişti. Vücuduna bastıran göğüslerin o sıcak yumuşaklığını unut muştu. Boynunu ılık, tatlı bir nefesin okşadığını hissetmeyi de öyle. Ama şimdi altında yatan bu kadın... Ah evet, işte bunu hatırlamıştı. Bir kadının ellerini çıplak sır- tında dolaştırmasının neler hissettirdiğini hatırlıyordu. Onun usta dokunuşlarının altında kıvranan bir kadının neler hissettiğini de öyle. Üzerlerindeki giysileri çıkardığını ve kadının kıvrımlarıru hem daha detaylı hem de çok daha yakından keşfettiğini hayal eden Kyrian kısa bir an için heyecanına yenik düştü.Gözlerini kapatıp dilini kadının göğsünde dolaştırdığını, o el lerini saçlarının arasına gömerken dimdik olan göğüs ucuyla oyna- dığını hayal etti. Altında yatan kadının kıvranması daha başka şeyler de hayal etmesine neden oldu. Himm... Elbette bu kadın onun gerçekte kim olduğunu bilseydi korku- dan beti benzi atardı. Ve o da kız kardeşine benziyorsa ikisinden biri ölene dek saldırırdı. Yazık, gerçekten çok yazık. Ama o zaten insanların kendisinden korkmasına alışıktı. Bu, soyunu kötülüklerden koruyan bir lanetti. "Kim dinliyor?" diye fısıldadı kadın. Kyrian gözlerini açıp onun nazik ve kıvrak sesinin tadını çıkardı. Sözcüklerin uzatıldığı akıcı Güneyli aksanına bayılırdı ve bu kadın da dilinden zarif bir ipekli gibi dökülen Güneyli aksanına sahipti. İradesini son damlasına dek harcamış olmasına rağmen bede- ninin şiddetli bir ürpertiyle kadının sesine tepki verdiğini hissetti. Onun bacaklarını aralayıp erkekliğini sıcaklığına gömmeyi ve ara- lık duran dolgun dudaklarının tadına bakmayı istedi. Ah evet, bu kadının tadına bakabilirdi. Hem de her noktasının. Onun yüzünü daha iyi görebilmek için yavaşça geri çekildi. Koyu kahverengi saçlarını ışığın altında ışıl ışıl parlayan çok sayıda kestane rengi saç teli süslüyordu. Lacivert gözleri yaşadığı şaşkınlık ve öfkeyle birlikte ruhunu da yansıtıyordu. Sağ gözünün hemen al- tında küçük bir leke olan çekici bir yüze sahipti.
Sayfa 24
·
63 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.