Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Ben Dünkü Ben Değilim, Alıntı
Çoklu zekânın neler yapabileceğine, üniversitede ders verdiğim yıllarda şahit olmuştum. Vize dönemiydi. Dersin hocasından soruları alıp görevli olduğum salona gittim. Sınav başlamış, on dakikaya yakın bir süre geçmişti. Dersin hocası gelip öğrencilere sorularının olup olmadığını sordu. Giderken eğilip kulağıma "Hocam dikkat edin, organize kopya çekeceklermiş!" dedi. Tamam hocam daha dikkatli olurum, rahat olun," dedim. Birkaç öğrenci fısıltı ile konuşmamıza kulak kabartsa da hemen hepsi kâğıdına gömülmüş kendiyle meşguldü. Sıraların arasında gezmeye başladım. Sorun yoktu ve sorun olacak tek şey rahatsız edici sessizlikleriydi. Sınavın sonuna doğru bazı öğrenciler kâğıtlarında çıkmayan sorular olduğunu söyledi. Benim elimdeki kâğıtta sorular okunaklıydı ve ben de çıkmayan kelimeleri söyledim. Süre bittiğinde kâğıtları toplayıp odaya gittim. Dersin hocası yüzüme bakıp "Geçmiş olsun hocam, sınıfın hepsi çatır çatır kopya çekti, sınav iptal!" deyince "Yok hocam çıt çıkmadı, kafasını kaldıran olmadı," dedim. "Hocam, sorusunun çıkmadığını söyleyen oldu mu?" Şaşkınlıkla "Evet," dedim. "Tamam, kopya da bu zaten. Bak hocam aslında fikir harika, beğendim de... Şöyle anlatayım: Sınava çalışan birkaç kişi belirlenmiş. Hepsi birer şık almış. Mesela Elif; A' şıkkı. Elif elini kaldırıp "Hocam benim üçüncü, beşinci, sekizinci sorularda okunmayan yerler var," dediğinde bu soruların 'A' şıkkı olduğunu söylemiş oluyor. Sonra da diğerleri aynı şeyi yapıyor. Nasıl ama?!" Ne diyeceğimi bilemedim. Zaten ne denebilir ki, fıkra gibi ama itiraf edeyim enfes bir organizasyondu. "Bunu nereden öğrendiniz?" dedim. "İçlerinde muhbirim var hocam, yoksa çözmek mümkün mü?" dedi
Sayfa 93 - Pinus KitapKitabı okudu
·
123 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.