Gönderi

Allah ve Resulûne itaat
"De ki: “Allah'a itaat edin, resule itaat edin! Eğer yüz çevirirseniz bilin ki ona yüklenen sorumluluk yalnız ona aittir; size yüklenen sorumluluk da yalnızca size aittir. Eğer ona itaat ederseniz doğru yola erersiniz. Resulün görevi ancak apaçık bir tebliğdir." (Nur 54) Lafzen: “Allah’a ve Rasul’e”. Vav edatının sadece iki ayrı unsuru birbirine iliştiren değil, aynı zamanda hiyerarşi bildiren yapısına dayanarak. Allah’a itaatin, ancak Elçisi aracılığıyla bildirdiği iradesine itaatle mümkün olduğu “Kim Rasul’e itaat ederse, Allah’a itaat etmiş olur” (4:80) âyetiyle ifade edilmiştir. Rasul’e itaatin Allah’a itaat anlamına geldiğinin delillerinden biri de bu âyettir. Âyetin girişinde “Allah” ve “Rasul” ayrı ayrı anıldığı halde, âyetin devamında söz sadece Rasul üzerinde odaklanacak ve itaat/izleme emri de ikili değil tekli zamirle (tutî‘ûhu) ifade edilecektir. Ve nihayet, Rasul’e itaatin de ilâhî bir inşâ projesi olan vahye boyun eğmek olduğu âyetin sonunda dile gelecektir. Yüce Allah’a ve Elçisine itaatle ilgili bkz. Âl-i İmrân 3:32, 132; Nisâ 4:59; Mâide 5:92; Enfâl 8:1, 20, 46; Nûr 24:52, 54; Ahzâb 33:71; Muhammed 47:33; Fetih 48:17; Mücâdele 58:13; Teğâbun 64:12. Nisâ 4:80’de ifade edildiği gibi Hz. Muhammed’e itaat Yüce Allah’a itaat demektir. Bu cümlede sorumlulukların şahsiliğine dair bir mesaj verilmektedir. Mahşerde kurtuluşa erebilmek için dünyada Hz. Muhammed’e tabi olmak gerektiğinin delilidir. Hz. Muhammed’in görevi Allah’tan aldığı öğretileri, insanların anlayacağı dilden onlara aktarmak ve pratize etmek yani örnek, rol model olmaktır. “Açık tebliğ” diye adlandırdığımız bu çağrının muhatabı olan insanın sorumluluğu da aldığı emirleri pratik hayatta uygulamaktır. Allah’a ve resule itaatin temelinde yatan mana budur. Aldığı direktifleri yerine getirmeyen bir Müslümanın itaatinden söz etmek mümkün değildir. Çünkü insan sadece inanmakla değil aynı zamanda inandıklarını hayata geçirmekle de yükümlüdür. Resule itaat, onun hayatıyla övünmek, onu diğer peygamberlerle yarıştırmak, ona mucizeler isnat etmek ve isnat edilen mucizelerle insanüstü bir varlık olarak onu bulutların üzerine taşımak değil, onun beslendiği kaynaktan beslenerek onun gibi yaşamaya gayret etmek, örnek almaktır.
·
28 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.