Gönderi

·
Not rated
Tımarhaneler
Tımarhaneler
Erving Goffman
Erving Goffman
Post-modern dönemin en büyük getirdiği özelliklerden biri, öz ve nesne çatışmasıdır. Bu çatışma, bireyin kişiliğinin belirli kurumlarda nasıl şekillendiği konusunda post-modern sosyolog ve felsefeciler üzerinde büyük bir etkiye sahip olmuştur. İçerisinde Goffman ve Foucault(Deliliğin tarihi, cinselliğin tarihi ve hapishanenin doğuşu konularında, Foucault kurumsallaşma sürecini detaylı bir şekilde açıklamıştır. Foucault, bu süreci inceleyerek, toplumun delilik, cinsellik ve suç gibi kavramları nasıl şekillendirdiğini ortaya koymuştur. Tımarhaneler ise bu konular hakkında daha genel bir anlayışa sahip olmamızı sağlar. Goffman çalışmalarına dayanarak, tımarhaneler insanların nasıl etiketlendiğini, dışlandığını ve kontrol altına alındığını gösterir. Bu bilgiler sayesinde, Foucault'un kurumsallaşma sürecini daha iyi anlayabilir ve toplumun bu kurumlar aracılığıyla nasıl şekillendiğini daha ayrıntılı bir şekilde kavrayabiliriz.)gibi önemli isimlerin bulunduğu bu akım, özellikle bu konu üzerinde yoğun bir çalışma yapmıştır. Goffman, 1961 yılında yayınladığı kitabında, kişilerin belirli kurumlar tarafından şekillendiğini ve bu kurumlara göre geliştiğini ele almıştır. Bu çalışmalar, bireyin kimliğinin, toplumsal yapılar ve kurumlar tarafından nasıl belirlendiğini anlamamıza yardımcı olmuştur. Kitaba baktığımızda, Goffman'ın total kurum adlı bir kavram ortaya attığını görüyoruz. Bu kavram, bireylerin bütün hayatlarını kurum içinde geçirdiği ve dış dünyadan tamamen kopuk bir şekilde yaşadığı anlamına gelir. Total kurumlar, bireylerin tüm davranış ve etkinliklerini kontrol altında tutan bir kurum düzenine sahiptir. Bu nedenle, kişisel özgürlük yoktur ve bireylerin kimlikleri, kurum tarafından belirlenen sosyal rollere indirgenir. Kişisel özellikler önemsiz hale gelirken, kurumun amacı bireyleri dizginlemektir. Kurallar sıkı ve standardize edilmiştir ve bu kurumların insanlar üzerinde sosyal etkileri vardır. Goffman, bu yapıları ve etkilerini inceleyerek insan ilişkilerini anlamak istemiştir. Ancak, total kurumlar bireyin sosyalleşme ve kişilik gelişimi üzerinde olumsuz etkilere sahiptir. Bu kurumlar, kitapta belirtilen beş bölümde incelenmiştir. İlk olarak askeri birlikler, askerlerin ihtiyaçlarının ve davranışlarının sıkı bir düzene bağlı olduğu bir ortamı temsil eder. Askerlerin her türlü hareketi kontrol altında tutulur ve disiplin kurallarına sıkı sıkıya uymaları beklenir. 2.Hapishaneler, mahkumların özgürlüklerinin kısıtlandığı ve her hareketlerinin kontrol altında olduğu kurumlardır. Mahkumlar, sürekli olarak gözetim altında tutulur ve her türlü hareketleri kaydedilir. Bu kurumlarda, güvenlik önlemleri en üst düzeydedir ve mahkumların kaçma girişimleri engellenir. 3.Huzurevleri, yaşlıların bakım ve günlük aktivitelerinin kurum tarafından yönetildiği yerlerdir. Yaşlıların ihtiyaçlarına göre özel bir bakım sağlanır ve günlük aktiviteler düzenlenir. Bu kurumlar, yaşlıların sağlık durumlarına ve özel ihtiyaçlarına uygun şekilde hizmet verir. 4.Hastaneler, hastaların bakımının ve iyileşme süreçlerinin doktorların kontrolünde olduğu kurumlardır. Hastaların tedavi süreci, uzman doktorlar tarafından yönlendirilir ve her türlü tıbbi müdahale gereksinimi karşılanır. Hastaneler, hastaların sağlık durumunu izlemek ve gerekli tedaviyi sağlamak için donanımlı bir ekibe sahiptir. Son olarak, akıl hastaneleri/psikiyatri klinikleri, hastaların tedavi sürecinin ve günlük hayatının uzmanların gözetiminde olduğu yerlerdir. Uzmanlar, hastaların tedavilerini yönlendirir ve onların psikolojik sağlığını izler. Bu kurumlar, psikolojik rahatsızlıklara sahip bireylere uygun bir tedavi sağlar ve onların iyileşme sürecine yardımcı olur. Kitapta diğer konulardan geneli ise birey üzerinde hakimiyet ve otorite sahibi olmak için bu kurumlar çerçevesinde kişileri uyum sürecinde istekleri doğrultusunda kuruma göre belirlemektir. Bu süreçi ise Goffman belirli alanlarda incelemiş ve bu aşamaları bize göstermiştir. Kabul edilme aşaması, bir bireyin yeni bir kuruma katıldığı ve bilinmezlik hissiyle karşılaştığı dönemdir. Bu aşamada, birey kendini hala yabancı hisseder ve kurumun işleyişini anlamaya çalışırken belirsizlik ve kaygı yaşar. Yabancılaşma aşaması ise, bireyin mevcut düzeni tanımaya çalıştığı ve kurumun beklentilerini anlamaya çalıştığı dönemdir. Bu aşamada, birey belirsizlik ve kaygı hissi yaşar. Yeni kurumun kurallarına ve beklentilerine uyum sağlamak için çaba gösterir. Uyum aşamasında, birey kurumun kurallarına ve beklentilerine uyum sağlamaya başlar. Kendi rolünü benimsemeye başlar ve kurumun işleyişine adapte olur. Bu aşamada, birey kurumla ilişkisini güçlendirir ve aidiyet duygusu geliştirir. İçselleştirme aşamasında, birey kurumun kültürünü ve değerlerini kabullenir. Kendini kuruma ait hisseder ve kurumun misyonunu benimser. Bu aşamada, birey kuruma tam olarak entegre olur ve kurumun bir parçası haline gelir. Yönelim değişikliği aşamasında ise, birey kuruma tamamen entegre olur ve onun bir parçası haline gelir. Kurumun amaçlarını benimser ve kurumsal hedeflere yönelik çalışmalara aktif olarak katılır. Ayrılma aşaması, bireyin kurumdan ayrılmaya karar verdiği ve ayrılma sürecinin başladığı dönemdir. Bu aşamada, birey kurumdan ayrılma kararıyla dış dünyaya yeniden uyum sağlaması gerektiğinin farkına varır. Ayrılma süreci duygusal olarak zorlu olabilir ve bireyin kendi kimliğini yeniden( "Esaretin bedeli filminde mahkumumuz, uzun süre hapis yatmıştı ve özgürlüğünü kazandığında bunu kabul etmek istemiyordu. Ancak, sonunda serbest bırakıldı. Ne var ki, özgürlüğüne kavuştuğunda, dışarıdaki hayata uyum sağlayamadı ve sonunda intihar etti. Bu noktada, birey tam anlamıyla adaptasyon sağlayamazsa, intihar veya içe kapanma gibi durumlarla karşılaşma riski artar) Kitap, genel olarak kurumsallaşma ve kurum içerisinde bireylerin nasıl şekillendiği konularını ele alarak, bu kurumsallaşma sürecinde Goffman'ın belirli örnekler vererek konuyu daha da pekiştirdiğini göstermiştir. Goffman'ın örneklerini kullanarak, kurumsal yapıların nasıl oluştuğu ve bireylerin bu yapı içindeki rollerini nasıl benimsedikleri açıkça anlatılmıştır. Ayrıca, kitapta kurumsal kimlik, kurumsal iletişim ve kurum kültürü gibi konulara da değinilmiştir. Kitabın içeriği, kurumsallaşmanın önemi ve etkileri hakkında derin bir anlayış kazandırmaktadır.
Tımarhaneler
TımarhanelerErving Goffman · Heretik Yayıncılık · 201540 okunma
·
76 views
Fatih okurunun profil resmi
Reis bu nasıl bir aktifliktir. Kurgu da değil, bu kadar yoğun kitapları nasıl bu kadar sık okuyup bir de güzelce inceleme yapacak kadar iyi kavrıyorsun. Zaten 47 takipçin var ( biri benim) bu kadar insana nasıl bir motivasyon bu🤔😂
Mehmet B okurunun profil resmi
temelimiz var diyelim :) takipçi pek muhim değil ya, illaki birileri okur ve kolaylık olur onun için. Anlaşılır şekilde yazmaya çalışıyorum umarım yararlı oluyordur. :)
1 next answer
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.