Gönderi

Spoiler!
"Raiden hâlâ buradaydı. Cesedinin başında bekliyordu ve beni görünce bir ruh olmasına rağmen, yemin ediyorum yüzü aydınlanmıştı. 'Beni huzura erdir derken bunu kastediyordun, öyle değil mi?' basamaklardan yavaşça inerken hüzünle gülümsedim. 'Cesedini bulmamı istiyordun.' 'Evet,' benim gibi o da tebessüm etti. 'Buradan gitmememin en büyük nedeni. Kendimi hiçbir yere ait hissetmiyorum Cyra. Oradan oraya savruluyordum sanki. Ölen her insana gösterilen saygı bana da gösterilsin istedim. Bedenimin yatacağı bir yer olmalı ki, ben de gönül rahatlığıyla buradan gideyim.' Yanına ulaştığımda karşımda durdu. Hissetmiyordum ama parmakları yanaklarıma belli belirsiz dokundu. 'Bir daha beni görmeye gelmeyecek misin?' 'Bunu ister misin?' 'Elbette. Sana fazlasıyla alıştım Raiden, yokluğunu nasıl telafi ederim, hiç bilmiyorum.' 'Kaen var. Esas kardeşin o değil mi? Benim yerime benden daha layık olan tek kişi o.' Bir damla yaş yanaklarımdan süzüldü. 'Kaen herkesten ayrı, özür dilerim, bunu sana söylemek ne kadar doğru bilmiyorum ama gerçek bu. O hayatım boyunca tanıdığım ve kabullendiğim, benim tek kardeşim, ağabeyim. Sen canımın bir diğer yarısısın ama o canımın içi. Ne var ki, sen tıpkı bir madalyonun diğer yüzü gibi, benim diğer tarafımsın. Benliğimi tamamlayansın. Tahmin etmediğimiz kadar yakınız birbirimize. O yüzden evet, seni de yanımda istiyorum.' Gülümserken göz kırptı. 'Bunu birbirimizden ayrıldıktan sonra anladık maalesef. Ve bunun için de seni suçlayacak değilim kardeşim. Ben kendi ellerimle mahvettim her şeyi. Bedelini de ölerek ödedim. Fakat hiç endişelenme. Sen ne zaman istersen beni düşlerinde bulacaksın. Belki şimdi olduğu gibi yanına gelemeyeceğim ama sana söz veriyorum, rüyalarında hep seninle olacağım.'"
Kent Kitap
18 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.