Gönderi

390 syf.
7/10 puan verdi
Kapalıçarşı Modern Şiirin önde gelen isimlerinden Behçet Necatigil aynı zamanda evler şairi olarak anılır. Herhangi bir edebi akıma katılmamış bağımsız bir şiir anlayışıyla edebiyat dünyasına girip gitmiştir. Şu şairin ilk kitabı. Oldukça sade ve tatlı bir dili var. Bol bol ölüm ve sevdayı işlemiş şiirlerinde. Ama ölüm derken karamsarlık değil ölüm siyah desek Behçet Bey'in şiirinde ölüm mavidir:) hani güldürüyor işte. Ölümü tiye alan bir kalemi var. Aynısı sevda içinde geçerli:) aşk acısı çekmek falan hikaye gençlik heyecanıyla eğlenceli sevda şiirleri yazmış:) sen söyle cici kız diyor:) vallahaaa ben okurken çok güldüm. Dili de oldukça sade öyle ne anlatıyorsun ve ağabey diyeceğimiz şiirler de yok. Hem ilk şiirleri ufak tefek kusur olur. Ama oldukça başarılı Çevre Bak bir şey diyeyim mi? Gerçekten şu alttaki yazıyı okumadan önce yani normal olarak şiiri okurken şiir kitabını kendi kendime dedim ki "ya dedim bu adamın şiiri sadece duyguları harekete geçirmiyor aynı zamanda düşünceye ve iyiliğe de bilinçli olarak zihinde yer veriyor. Okuyorum ve bundan aynı zamanda bilgi alıp fayda görüyorum. Hani şiiri bir öğüt havasıda taşıyor kendi içinde. Salt yazmak için var değil kelimelerin seçiminden de belli basit sade ama o an için gerekli olan o. Bundan önceki okuduğum şairlerin birçoğu gerçektende ferdi ve kifayetsiz sanata saplanıp kalmıştı. Sanat anlayışını kısaca şöyle özetler Necatigil: “Sanatçı içinde yaşadığı topluma karşı bazı vazifeleri olduğunu düşünmeli; sanatını sade güzele değil, iyi ve faydalıya da yöneltmelidir. Güzel, çok vakit iyinin içindedir. Toplumun realitelerini görmezden gelerek kendi renkleriyle yetinen bir sanatkâr çevresini daraltmış, hitap kabiliyetini azaltmış olur. Sanatkâr bozuk düzen bir toplum kaosuna müdahalelerde bulunmazsa, onu elinden geldiği kadar düzeltmekten yüksünürse ferdi, kifayetsiz bir sanata saplanır, kalır.” (agy., s.438-439) Bu şiir senin için Elif dediği uzun bir şiir var bir de Evler Necatigil’e göre ev sadece içinde yaşanılan bir mekan değildir. O, ev içindeki ve dışındaki ilişkileri, toplumu, değer yargılarını, hatta bütün bir yaşamı evin içinden bakarak yorumlar. Bu nedenle de Necatigil, eleştirmenler tarafından “Evler”in şairi olarak nitelendirilir. Şairimiz, poetikasıyla ilgili önemli ip uçları verdiği “Bile/Yazdı” kitabında evlere ilişkin olarak şöyle yazar: “Ben, mum alevindeki pervane gibi hep aynı odakta yazdım şiirlerimi. Ev ve her günkü yaşamalar. Rilke’nin Panter’i gibi aynı parmaklıklar içinde.Toplumun ve imkanlarımın bana bağışladığı dar dörtgende gözlerimi her açtıkça karşımda büyük şehrin orta-fakir sınıf ev, aile ve çevrelerini buldum. Benim bugüne kadar varmak istediğim gerçekler hiçbir zaman bu sınırların ötesinde olmadılar.” muhsinkitap.com/behcet-necatigi...
Bütün Eserleri 1: Şiirler 1
Bütün Eserleri 1: Şiirler 1Behçet Necatigil · Cem Yayınevi · 198123 okunma
·
3 plus 1
·
499 views
minimalist ⍘ okurunun profil resmi
her şey araya giriyor, aradan çıkıyor arada çocuklar doğuyor, büyüyor, yürüyor arada evler, evlenmeler, ölümler duruyor arada yaz kış bahar, dünya dönüyor Her şey arada oluyor arada bir, bir arada Aralarda akla kara, bulmak arayı arayı Bir eldir aralar, açar bir kapıyı usulca Açıksa aralar, kapanır ne iyi! Kara toprak ayaklarımız altında Mavi gök yukarda Ne bulduksa arada bulduk Seninle benim aramda, onlarla aramızda, arada. Madem küçük dünyamız ölümlerle sınırlı Madem kişi bağlı ortak yaşamalara Benden sana, senden ona, onlardan bize Gitmek gelmek arada başka dünyalara. Nasıl teperdik yoksa boyuna aynı yolları Değişiklik arada İnsanlar değişir, evler değişir Yeni yeni yüzler, geçilen sokaklarda. Aşklar arada, Tanrının büyük bağışı Ferhat'lar, Kerem'ler çöllerde, odalarda Bir anlamı var elbet Boşuna mı yanmışlardı? Hiç mi serin rüzgarlar esmiyor Hep mi kızgın yazlardayız, baharlar arada Mevsimi Yaprak kımıldamıyorsa. Çocuklar arada, nasıl bırakılır elleri Dönüşler tatlıdır, telaşlıdır Bir bezginlik çökse bile Üstümüze akşamüzerleri. Hastalıklar arada Tehlikeli değilse yararlı Hasta olmamış kimse Hiç halden anlar mı? biz unuturuz başka! ölümler arada, hatırlatır dünyanın malını toplasak da bu dünyanın sonu vardır ölümler varsa arada, anılar da var sevdiğin miydi, geceleri gelir uykulara canlı.nemli sabahlara taze açılmış çiçekler kadar. zorluklar varsa arada, insansın! engellere harcanmayan güçler ne güne dayat ki, yaşadığını anlayasın Aranarak yordamlarda bir ara Yaşarsın. Derken dürülür defter, başkasına gelir sıra Sen aradan çıkarsın!
minimalist ⍘ okurunun profil resmi
GECEYE GİRERKEN BALAD elleri boş gezenler, benim için de gezin! kollarım koptu. eve varıp bıraksam taş veya kurşun çekecek yorgunluğu, yenip tekrar çıkamam, kollarım koptu. odalardan birinde yorgun ikindi, yığılıp kalacağım kendimi bıraksam. çanta, ağır çeker; gün boyu taşıdım, belim büküldü. odalardan birinde azıcık oturdum, yine yol göründü. evime bir varsam! elleri boş gezmek akşamüstü.. sevincimden uçardım ben olsam. iş dönüşü caddeler çekici, benim ellerim dolu: çanta, sabahtan beri file, pazarda doldu. taş veya kurşun kollarım koptu. (Kültür Dünyası, 2, 15 Şubat 1954)
minimalist ⍘ okurunun profil resmi
SEVGİLERDE Sevgileri yarınlara bıraktınız Çekingen, tutuk, saygılı. Bütün yakınlarınız Sizi yanlış tanıdı. Bitmeyen işler yüzünden (Siz böyle olsun istemezdiniz) Bir bakış bile yeterken anlatmaya her şeyi Kalbinizi dolduran duygular Kalbinizde kaldı. Siz geniş zamanlar umuyordunuz Çirkindi dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek. Yılların telâşlarda bu kadar çabuk Geçeceği aklınıza gelmezdi. Gizli bahçenizde Açan çiçekler vardı, Gecelerde ve yalnız. Vermeye az buldunuz Yahut vaktiniz olmadı. (Varlık, 423, 1 Ekim 1955)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.