Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

28 ŞUBAT: BİR CİNNET SEREMONİSİ
28 Şubat yakın tarihimizde kapkara bir lekedir; onda rol alanlar için de bir utanç abidesidir. Küresel egemen güçlerin, kominizim sonrası tehdit algısı çerçevesinde düşman olarak tanımladıkları İslam'a karşı yürüttükleri soğuk savaşın bir ürünüdür. Bu süreçte cinnet durumuna giren devlet aklı, kendi ülkesinin dindar vatandaşlarına çok büyük bir travma yaşattı. Tüm dini kurumlar, cemaatler ve dindar bireyler potansiyel yakın tehlike olarak görüldü ; akıl ve hukuk tanımaz bir şekilde bunları etkisiz, işlevsiz ve güçsüz hale getirmek için akıl almaz zulümler, baskılar, ezici uygulamalara başvuruldu. Bu süreçte en çok mağdur olan, acı çeken, bozguna uğratılan kesim şüphesiz başörtülü öğrenci kızlarımız ve hanım kardeşlerimiz oldu. O günleri yaşamayan, olaylara tanık olmayan kimselerin bu süreci anlaması ve değerlendirmesi çok zordur. O günleri yaşayan kimselerin de bu gün içinde bulunduğumuz şu inanç ve ibadet özgürlüğü, huzur ve güven ortamının değerini inkar etmesi çok zordur. Şu kadarı var ki, inanç ve değerleri uğruna pek çok çileler yaşamış bir kısım hanım kardeşlerimizin o savundukları değerleri aynı samimiyet ve kararlılıkla bu gün sürdürmediklerini görüyoruz. Değerlerin açığa çıkması ve yaşanması için özgürlük temel şarttır; özgürlük yerine baskı ve zorlamanın olduğu yerde davranışlarımızın sorumluluğu bir ölçüde ortadan kalkar. Özgürlüğün olmadığı, baskı ve zorlamanın olduğu ortamda belli değerleri savunmak için bir sürü bedel ödeyen kişilerin, özgürlük ortamında bu değerlerden yan çizmeleri büyük bir tutarsızlıktır. İnsanın başkaları nezdinde saygınlığı ve güvenirliliği tutarlı olmaya bağlıdır. Bu da iyi günde kötü günde bağlısı ve iddiacısı olduğumuz değerleri samimiyetle yaşamaya bağlıdır. Rahat ve özgürlük ortamında sahip olduğu nimetin kadrini bilemeyenler, bu nimetin ellerinin altından kayması durumunda kendilerinden başka suçlayacak kimseyi bulamazlar.
·
36 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.