Marquez ve iki arkadaşının 1950'lerde demir perde ülkelerine yaptıkları üç aylık seyahatin gözlemlerinden oluşan bir eser... Üç macera severin Frankfurt'tan yola çıkıp Doğu Almanya'ya geçiş esnasında gümrük kapılarında yaşadığı sıkıntılar, beklemeler, prosedürler... Yaklaşık 800 metrelik tarafsız bölge sonrasında farklı bir dünyaya geçiş... Demir perde içerisinde kurtarılmış bir ada olarak kalan, inşaatların, son model arabaların, parlak ışıkların olduğu Batı Berlin, Brandenburg Kapısı'nın geçince savaşın izlerini taşıyan, bakımsız, harap durumdaki, sadece kızıl yıldızın parladığı Doğu Berlin... Doğu Almanya'da insanların bunalım halinde ve huzursuz görünmelerine rağmen polis baskısı nedeniyle seslerini çıkartmamaları... Demir perdenin en yoksul ülkesi konumunda olan Polonya halkının vakarlı duruşu.. Yer yüzünden silinmiş olan Varşova'yı yeniden eski haline ve güzelliğine getirme çabaları. Polonyalılar'ın bir yandan komünist prensiplere sıkı sıkıya bağlıyken diğer yandan Katolik ayinlerine katılıyor ve dini vecibelerini yeri getiriyorlar. Austwitch Kampı'ndaki fırınlar, gaz odaları, ameliyathaneler... Ve sıra Rusya'ya geliyor... Doğusunda yer alan Vladivostok'tan Pazartesi günü başlayan tren yolculuğunun başkent Moskova'da Pazar günü sona erdiği devasa topraklar... Moskova'daki devasa yapılar, karmakarışık trafik... Sınıf farkının olmadığı, herkesin eşit olduğu, herkesin dış görünüşünün, giyiminin kuşamının yakın olduğu bir toplum düzeni... İnsanlar telaş etmeden, yavaş yavaş hareket ediyorlar Moskova'da... Görülmeyen bir otorite tarafından düzen içerisinde işliyor her şey... Rus halkı yabancılara karşı son derece cana yakın olmasına karşın siyasi konularda ağzı sıkı ve ihtiyatlı oluyor, düşüncelerini açıklamaktan kaçınıyor... Stalin çok az kişiye görünerek iktidarını sürdürmüş, fakat toplumu, siyaseti, üretimi, sanayiyi, ahlaki ilişkileri kurduğu sistem vasıtasıyla denetlemiş ve düzenlemiş... Fakat bürokratik olarak çok karışık ve mantıksız süreçler oluşturulmuş... Rusya'da tüm enerji ve işgücü ağır sanayiye yönelik harcanmış, fakat tüketim mallarına yatırım yapılmamış. Bir tarafta uzaya mekik gönderen, devasa boyutlarda uçaklar inşa eden, yağmur bombaları gönderen bir ülke, diğer tarafta ayağına giyecek ayakkabı bulamayan bir halk... Netice itibarıyla, demir perde ülkelerine dair ilginç anekdotlar ve gözlemler barındıran güzel bir eser...

Doğu Avrupa'da YolculukGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 20161,124 okunma

·

10 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Ceyhan