وَاللَّهُ خَلَقَكُمْ وَمَا تَعْمَلُونَ
"Allah sizi de, yaptığınız şeyleri de yaratmıştır." ayet-i kerimesinden kendilerine göre manalar çıkarmaya çalışan Kaderiye mezhebi; insanı iradesiz bir varlık gibi düşünmekte ve insanın yaptıklarından sorumlu tutulmaması gerektiği
fikrini savunmaktadır. Oysa Allah, insana bir irade vermiştir. İnsan, sorumluluk getiren bir fiili işlemeden önce iradesini o fiile yöneltmektedir. Onun iradesini yöneltmesinden sonra Cenab-ı Allah da o fiili yaratmaktadır. Dolayısıyla iradesini kötu yönde kullanmış olan o insan sorumluluk altına girmiş olmaktadır. Özetle kader konusu ilahi bir sır ve muammadır. Açık bir çözüme kavuşturulması mümkun değildir. Kısıtlı bir alanda etkin olan insan aklı, zaman ve mekân boyutlarının söz konusu olmadığı bu ilahi sır ve muammayı çözüme kavuşturmaktan acizdir. Sevgili peygamberimiz (s.a.s), bizleri bu konuyu tartışmaktan menetmiştir. Ebu Hüreyre (r.a.), bu konuda şöyle bir rivayette bulunmuştur:
خَرَجَ عَلَيْنَا رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ وَنَحْنُ نَتَنَازَعُ فِي الْقَدَرِ فَغَضِبَ حَتَّى احْمَرَّ وَجْهُهُ حَتَّى كَأَنَّمَا فُقِئَ فِي وَجْنَتَيْهِ الرُّمَّانُ فَقَالَ أَبِهَذَا أُمِرْتُمْ أَمْ بِهَذَا أُرْسِلْتُ إِلَيْكُمْ إِنَّمَا هَلَكَ
مَنْ كَانَ قَبْلَكُمْ حِينَ تَنَازَعُوا فِي هَذَا الْأَمْرِ عَرَمْتُ عَلَيْكُمْ أَلَّا تَتَنَازَعُوا فِيهِ
"Kader konusunu (arkadaşlarla) kendi aramızda tartışmaktayken Resulullah (s.a.s)
çıkageldi. (Bu konuyu tartıştığımızdan ötürū) yüzü kızarasıya kadar öfkelendi. Öyle ki, boyun damarlarına nar sıkılmış gibi olmuştu. 'Siz bununla mı emrolundunuz (yada) ben bu iş için mi size peygamber olarak gönderildim?! Sizden öncekiler sırf bu
konuyu tartıştıklarından ötürü mahvoldular! Artık bu konuyu tartışmamanızı sizden
kesin olarak istiyorum' dedi.
Tirmizi, Kader, 1.