Gönderi
BÜYÜK DEFTER KANIT ÜÇÜNCÜ YALAN
Belirli bir zamandan bahsetmese de savaş dönemi anneannelerine bırakılan ikiz kardeşlerin yaşam mücadelesini ele alıyor kitap. Yazarın üçlemesi daha sonra böyle tek kitap haline getirilmiş. Öyle üstün körü bir araya getirilen kitaplardan değil asla. Aksine okurken öylesine merakla okudum ki hep bir sonraki bölümü düşündüm.
Kitap o kadar çok duyguyu içinde barındırıyor; öfke, güzel düşünceler, kin, okuma hevesi, acı, yaşam mücadelesi, yardımseverlik, bencillik, aşk, aldatma, ensest ilişkiler,cinayet, sahiplenme, hırsızlık, fedakarlık işte öylesine zıt duygular ki ya hu çocuklar hangisi sizsiniz diyorsun.
Çocukların yaşam mücadelesi için vücutlarına verdikleri zararla kendilerini eğitmeyi düşündükleri sahneler, göz kırpmadan işlenen cinayetler, anne baba dahil hayatındaki hiç kimsenin asla değerinin olmaması kendi benliği için herkesin feda edilebilir gözüyle bakılması, hep kendini düşünen bencil fikirler bir o kadar da çalışkanlık ve birilerinin hayatını güzelleştiren küçücük adımlar hepsi bir arada... Bu kitaptaki duygu karmaşalarını ve onlarla oluşturulan kurgunun gücünü asla anlatabilmem mümkün değil. İçini donduran sahneleri okurken yazar nasıl bu kadar kötülüğü aynı kitapta bir araya getirebilmiş hayret ediyorsun. Olaylar da o kadar hızlı değişiyor ki kardeşlerin büyümesine şahit olurken bir anda yanlızlıkları ile yalnızlaşıyor sonra da aslında hayatı kime göre neye göre yorumlamasıyla yaşadığımız gerçeğiyle bambaşka bir hikayeye atlıyorsun.Tam kitap kulüpleri ile analiz edelesi saatlerce konuşulası türden.
Bir yerde bu kitap için şöyle bir yoruma denk geldim: "Belki de, sınırları aşmak, sadece mekânları ve kişileri değil, kimlikleri ve hatta geçmişi bile değiştirebilir..." Bu kitap ancak bu kadar güzel özetlenebilirdi derim.
·
36 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.