Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Medine'ye İntikal
Yesrib büyükleri Rasûlullah'ın önüne geçiyor ve ısrarla onu kendi evlerine davet ediyorlar dı. Devesi Kasva'nın yularını tutarak kendi evlerine çekmeye çalışıyorlardı. Rasûlullah gönül kırmak istemiyor, bu misafirperver insanların birini diğerine tercih zorunda kalmayı arzu etmiyordu. "Deveyi kendi haline bırakınız. O, memurdur, emr olunduğu yere gider. Beni Allah'ın mutar ettiği yere indirecek." buyuruyor, tercihi Kasva'ya bırakıyordu. Şimdi gözler Kasva'da, Kasva'nın adımlarındaydı. Neccar Oğullarının mahallesine girmişlerdi. Neccâroğullarının küçük kızları bir ekip oluşturmuşlar ellerinde tefleri, teflerine vuruyorlar, mani söylüyor, şöyle diyorlardı: "Biz Neccaroğullarının kızlarıyız, Muhammed'i ne güzel komşu diye karşılarız." Kasvå bu mahalleye girdikten sonra ilk önce boş bir arsada durdu, sonra çöktü. Burası Sehl ve Süheyl isimli iki gence ait bir arsaydı. Babaları Amr ölmüş ve onları yetim bırakmıştı. Arsa daha çok hurma kurutmak için kullanılırdı. Herhangi bir kimsenin evinin önü değildi. Kasva çökse de çöktüğü yerde durmadı,yeniden ayağa kalktı,biraz daha ilerleyerek Ebu Eyyup el-Ensâri'nin evinin önünde durdu ve çöktü.Künyesi Ebu Eyyub olan Halid İbn Zeyd sevinç içindeydi. Kasva bu sefer kalkmamıştı. "İşte burası." der gibiydi. Sevinçle ileri atıldı. Daha Rasûlullah devesinden inmeden o yüklerini eve taşımıştı bile. Rasûlullah Ebu Eyyüb'un evine inmişti. Burası Neccaroğullarının mahallesiydi. Allah Rasûlü onlara komşu olmuştu. Küçük kızlar şimdi de kapı önüne gelmişler Rasûlullah'a sesleniyorlardı: "Biz Neccaroğullarının kızlarıyız, Muhammed'i ne güzel komşu diye karşılarız." Onların bu sözleri Allah Rasûlü'nün son derece duygulandırıyor, dışarı çıkyor, "Rabbim biliyor ki ben de sizleri seviyorum." buyuruyordu.
Sayfa 140Kitabı okudu
·
9 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.