Gönderi

Düşünceler
Hiçbir düşünce sana ait değildir. Çabalarsan, bu düşüncenin sana nereden geldiğini bulabilirsin. Yalnızca içsel sessizlik sana aittir. Onu sana kimse vermemiştir. Sen onunla doğdun ve onunla öleceksin. Düşünceler sana verilmiştir; sen onlara göre koşullanmışsın. Bir Hindu isen, farklı bir tür, farklı bir dizi düşüncen var; eğer bir Müslüman isen, elbette farklı bir dizi düşüncen var; eğer bir komünist isen, yine farklı bir dizi düşüncen var. Onlar sana verilmiş ya da sen gönüllü olarak almışsın, ama hiçbir düşünce sana ait değildir. Düşüncelerin varlığını, kalabalığını hissedersen, bunu da hissedebilirsin... Onların sana ait olmadığını. Kalabalık sana gelmiştir, senin çevrende toplanmıştır, ama sana âit değildir. Ve bu hissedilebilirse... Hiçbir düşünce bana ait değil duygusu hissedilebilirse... Ancak o zaman zihni fırlatıp atabilirsin. Onlar sana aitse onları savunursun. Ve 'bu düşünce bana ait' duygusu bağlılıktır. O zaman ben ona kendimde kök veririm. O zaman ben toprak olurum ve düşünce içimde köklenmiş olarak kalabilir. Benim olmadığını gördüğüm herhangi bir şey kökünden sökülürse, demek ki ona bağlı değilim. 'Benim' duygusu bağlılık yaratır. Düşüncelerin için savaşabilirsin, hatta düşüncelerin için şehit olabilirsin. Ya da düşüncelerin için bir katil, bir cani olabilirsin. Ve düşünceler sana ait değildir. Bilinç senindir, ama düşünceler sana ait değildir. Peki bu neden faydalı olur?.. Çünkü düşüncelerin sana ait olmadığını görebilirsen, o zaman hiçbir şey senin değildir, çünkü düşüncelerin her şeyin köküdür. Ev bana âittir, mülk bana aittir ve aile bana âittir... Bunlar dışsal şeylerdir. Derinlerde, düşünceler bana aittir. Ancak düşünceler bana aitse bütün bu şeyler, üstyapı bana ait olabilir. Düşünceler bana ait değilse, o zaman hiçbir şeyin önemi yoktur, çünkü bu da bir düşüncedir... Senin benim karım olman, kocam olman. Bu da bir düşüncedir. Ve eğer temel olarak düşüncenin kendisi bana ait değilse, ozaman koca nasıl bana ait olabilir? Ya da karı nasıl bana ait olabilir? Düşünceler kökünden sökülür, tüm dünya kökünden sökülür. O zaman dünyada yaşayabilirsin ve dünyada yaşamazsın. Himalayalar'a gidebilirsin, dünyayı terk edebilirsin, ama eğer düşüncelerin sana ait olduğunu düşünüyorsan, tek bir santim ilerlememişsindir. Orada, Himalayalar'da otururken, burada olduğu kadar çok dünya içinde olursun, çünkü düşünceler dünyadır. Düşüncelerini Himalayalar'a taşırsın. Evini terk edersin... Ama gerçek içsel olandır ve gerçek ev düşünce tuğlalarından inşa edilmiştir. O dışsal ev değildir.
··
1 plus 1
·
39 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.