Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

528 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Gökçen 1 / Unutulan Çiçekler Her şeyi bir kenara bırakıp ilk öncelikle şunu söylemek istiyorum. Bu nasıl bir kapak tasarımıdır Allah aşkına ya? Hiç kimse mi çıkıp “Bu ne?” demiyor bu kapak tasarlanırken? Kapakta Kurşun Asker, Asker Künyesi ve Unutmabeni çiçekleri olmasaydı kitapla hiçbir alakası olmayan bir kapak tasarımı olurdu. Ayrıca ben dıştan baksam okumasam bunun bir asker kurgusu olacağını düşünmeyi bırak Fantastik bir kitap veya pembe yaz aşkı kitaplarından sanardım. Güzel bir kapak, göz alıcı lakin bu kurguya bu kapak hiç olmamış. Hiç yansıtmıyor. Yansıtmayı bırak komik duruyor. Şömizin içi de kötü, çiçekler falan, gereksiz tatlı olmuş. İçinden çıkan poster kapak olsaydı daha güzel olurdu en azından. Kurşun asker, Unutmabeni Çiçeği daha hoş olurdu ama lakin pembe yaz aşkı kitapları gibi bir kapak olmuş hiç kimse kusura bakmasın. En kötü yada bunlara bin basacak olan wattpadde yayımlanırken ki olan mavi kelebek olsaymış. Tam anlamıyla kitabı yansıtır ayrıca çokta güzel olurdu. Bu kitap daha bu kadar popüler olmadan önce wattpad basımıyla biliyordum, az okunması ve kendince küçük bir fan kitlesi vardı lakin bu son aylarda patlak vermiş durumda olduğu için basıldı ve bende aldım. Almayı düşünmüyordum ama anlık görünce hoşuma gitti o yüzden almıştım. İyi ki de almışım diyorum. Çok güzel bir kurguydu, eksikleri, fazlaları ve saçma yerleri de vardı ama genel olarak bakınca gerçekten güzeldi. Minik Spoiler olabilir KONUYU anlatayım derken… Konusuna bakarsak; Küçüklük arkadaşı olan Gökçen ve Murathan’ın babası iki yakın arkadaş askerdir. Karşı dairelerde oturan bu iki ailenin çocukları olan Gökçen ve Murathan, babalarının gelmelerini beklerken günlerini birlikte geçirip oyunlar oynar, bolca konuşup, her yere birlikte gidip ve bolca kavga ederler. Günleri böyle birlikte geçen bu iki küçüğün babalarının aynı gün şehit haberi gelmesiyle cenazeler sebebiyle bu iki küçük ayrı kalmak zorunda kalırlar. Gökçen İzmir’e, Murathan ise Adana’ya gitmek zorunda kalır. Bu iki küçük yirmi yıl boyunca ayrı kalırlar ve Gökçen 26, Murathan ise 29 yaşına geldiğinde Gökçen, doktorluk yapması sebebiyle Şırnak’a zorunlu göreve gider. Hesaba katmadığı şey Murathan büyümüş ve Şırnakta askerlik yapmaya başlamıştır. Kader bu iki “arkadaş”ı tekrar bir araya getirir……….. Aslında anlatımı güzel olsaydı on puan bile verebilirdim. Çok güzel bir asker kurgusu, Ali Alptekin ve Yusuf Karakurt’un arkadaşlığı, Gökçen ve Murathan’in küçüklük anılarının hepsi çok güzel ve hüzünlüydü. Daha fazla bu kısımları okumak isterdim ama zaten her bölüm başı bazen bölüm aralarında veriliyordu gerçi ama yine de daha fazla okumal isterdim, okurken ister istemez yüzümde bir gülümseme oluşuyordu. Çok kahkaha attığım, durup okurken gülmemin geçmesini beklediğim çok oldu… Gülmekten ölmedim, yaşıyorum:D -Barut timindeki karakter dizaynı iyiydi, konuşmalar çok komikti okurken çok gülmüştüm. Hepsi bazen biraz gevşek olsalarda nerede güleceklerini nerede ciddileşeceklerini bilmeleri kötü anlatılan dili biraz olsun hafifletti en azından. Bazı konuşmalar yersiz yere çok uzundu bazı konuşmalar ise hiç olmamalıydı… Okurken masayı sırtlamak geliyor insanın içinden o kadar yani… Allahtan daha derinlere inmediler şükür… Beğendim. Güzeldi. Tavsiye eder miyim, ederim. Eğlenceli, hüzünlü ve bir o kadar sıcak bir hikayeydi. Keşke anlatımı daha güzel olsa ve Gökçen karakterimiz bu kadar deli dolu, pervasız ve saf olamasa daha güzel olabilirdi kesinlikle. İkinci kitabı okur muyum, okurum. Zevkle.
Gökçen
GökçenLoresima · Ephesus Yayınları · 20231,469 okunma
·
16 artı 1'leme
·
387 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.