Gönderi

Hamd olsun o yaratana! Kendisinden taştığı şu sanat eserlerine bir bakın. Aynaya bakın mesela ilk önce. Gözün konumu ne kadar da kusursuz yüzünde, dinlenebilsin diye kapak vermiş bir de, hem üzerine hem altına ince ince kirpikler döşemiş içine girebileceklerden korusun diye. Kaşların konumuna bak, kulağın üzerinde değil de gözünün üzerinde. Alnından ter, su vesaire gelirse gözüne girmesin diye. Ne büyük bir mucize ki hiçbir kameranın görmediği genişlikleri görüyor şu gözlerin. İstediği zaman önündeki nesneyi odaklayıp, istediği zaman onun arkasındakini odaklıyor mesela.Mesela tüm renkleri kusursuzca ayırt edebiliyor. Sonra burnun, nefes almanın yanı sıra sana bütün güzel kokulardan haber veriyor. Kötü bir koku aldığında o kokuya alışman yalnızca birkaç dakika sürüyor, şu mucizenin varlığına hiç şükrettin mi? Peki, ya kulaklarına ne demeli? Nasıl bir nizamdır bu, sana duyman gereken kadarını duyuruyor. Düşünsene tüm dünyanın sesini duyabilecek kadar hassas olsaydın; dayanabilir miydin milyonlarca karıncanın ayak seslerine? Ağzının içinde varlığını bile gözünle çok az gördüğün o küçük dilin, sen yemek yerken soluk borunu kapamasaydı neler olurdu, düşündün mü hiç? Sen yalnızca yüzünün tasarımıyla dahi kusursuz bir sanatçının eserisin ve bu öyle akıl almaz bir şey ki bizden yani insan denen varlıktan milyarlarca var, üstelik hiçbiri ötekisinin aynısı değil. Yalnız biz mi dersin? Evinde beslediğin çiçeğin dallarına bak, aynı çiçeğin dalları bile birbirinin aynısı değil. Dünyada 236 ülke, 7000'den fazla dil var. Bu nasıl olur? Bunları yapan, kusursuzca işleten bir Allah, kuşkusuz ki vardır. Subhanallah! Rabbimi bütün noksanlardan tenzih ederim.
Sayfa 71 - 2. BaskıKitabı okudu
·
59 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.