Gönderi

Oyuncu Anne
Sosyal medyada takip etmeyi çok sevdiğim bir sayfa var: Oyuncu Anne - Şermin Çarkacı. Gün içinde çocuklarıyla oynadığı oyunları, yaptığı faaliyetleri, katıldığı etkinlikleri, bahçesini, kitaplarını anlatır. Her yeni gün, yaptığı paylaşımlardan mutlaka bir şeyler öğrenirim. Sosyal medyadaki kıyafet reklamı yapan kızçelerden, ilişkilerinin her anını anlatan sevimsiz çiftlerden, çocuğunun görüntülerini reklam eden insta-annelerden oldukça farklı bir hesap. Ha bir de Şermin Hanım edebiyat mezunu aynı zamanda yazar. Bu nedenle paylaşımlarının birçoğu kitap ve edebiyatla da ilgili. Sabah sabah çenem fazla açıldı, fazla uzattım değil mi? Geçiyorum asıl mevzuya. Dün akşam bir arkadaşımla konuşurken söz deyimlerden açılmıştı, bir süre deyimlerden konuştuk. Sabah uyandığımda da Şermin Hanım'ın deyimlerle ilgili paylaşımını gördüm. Ne hoş bir tesadüf! Paylaşım aynen şöyleydi: Bu güzelim çiçekler "kabak çiçeği." Dolmasını yaparım ümidiyle sabah beşte kalkıp bahçeden topladım ama sadece bu kadar açmış bu sabah, dolma değil kızartma olacaklar. Sabah çok erken toplamak gerekiyormuş bu güzelleri, yoksa kapanıyorlar, o yüzden ben kalktığımda ay hala duruyor, güneş bir yandan doğmaya uğraşıyordu. Dün akşam internete "kabak çiçeği dolması" yazdım; pek çok sitede "kabak tadı verdi, kabak başına patladı" deyimleriyle birlikte anmışlar. Düzeltelim, dostlar o kabak, bu kabak değil. O su kabağı, susak, asma kabağı dediğimiz kabak. Eskiden içi oyulur, kurutulur ve bardak olarak kullanılırmış. Eğer iyi kurumazsa doğal olarak su içerken ağza kabak tadı verirmiş, deyim ordan geliyor. Bazı meyhanelerde de şarap ikramında şarap kadehi, şarap şişesi gibi kullanılır, kafalar güzel olup kavga mavga çıkınca "heyt ulaaan" diye kabağı birbirinin başına geçiriverirmiş sarhoşlar. İşte o zaman da kabak başına patlamış oluyor doğal olarak. (Deyimler hakkında fazla bilgi için, İskender Pala'nın İki Dirhem Bir Çekirdek kitabını edinebilirsiniz, ben pek severdim kitabı, mevzu oradan aklımda kalmış). Bu bizim çiçekler "kabak çiçeği gibi açıldı" dediğimiz deyimdeki çiçekler. Zira hep kapalılar, gece böyle açıyor, güneşi görünce kapanıyorlar. Günlük Türkçe dersimizin sonuna geldiğimize göre, müsadenizle şu çiçekleri kahvaltıya kızartma yapalım. Sofrada çocuklara da bir konu tekrarı yapacağım.
·
6 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.