Gönderi

376 syf.
·
Puan vermedi
merhaba arkadaşlar, geçen hafta başladığım ve az önce bitirdiğim 'harika bir hayat'tan bahsetmek istiyorum size, sonra da altını çizdiğim kısa alıntıları paylaşmak... kahramanlarıyla tarihi bize yaşatan romanları çok seviyorum... harika bir hayat da o romanlardan biri işte... 1920li yıllardan 1966 yılına kadar ülkemizde ve diğer ülkelerde yaşanan olaylarla birlikte, adı harika olan ama yaşamı istediği ve beklediği gibi harika olmayan, şekline sığmayan, zeki, çalışkan, yetenekli, küçük yaşta 5-6 dil öğrenen ama kendini bir türlü beğenmeyen bir kadının biyografisidir bu kitap... babasına düşkün ama annesiyle hep bir çatışma içinde olan ve kendini hep annesine sevdirmek isteyen harika'nın hayatı... aynı zamanda kısa da olsa 1. ve 2. dünya savaşları arasında ve hala da dewam eden, insanların grupça kendi aralarında çatıştığı olayları da anlatıyor bu kitap... misal ırkçı nefreti, dinci nefreti, ahlakçı nefreti, siyasi nefreti de... misal sağcılarla solcuları, faşizm ile komünizmi... ayrıca o yıllarda yayınlanan gazete ve dergileri de...bir de o tarihte ün kazanan ve hala hayranı olduğumuz yazar ve şairlerden de bahsediyor kitap... misal nazım hikmet, sabahattin ali, suat derviş, peyami safa, necip fazıl vs... ben çok beğendim bu kitabı... yıllardır ekranlarda olan saçma sapan dizileri izlemeyen ben, sanki bir dizi izliyormuşum gibi ne olacak merakıyla sayfaları çevirdim... kitabın bitmesini de istemedim ancak masamda okunmayı bekleyen nice romanlar var... bence, okunması gereken kitaplardan biri... okuyun isterim... sevgilerimle... alıntılar: -toprağın yedi kat altından bir uğultu yükseliyor... ufukta tabii bir hadise, belki bir tayfun ya da anafor yaklaşmakta... (syf: 18) -insan denen varlık, tek başına ne kadar iyi niyetli olursa olsun, üç-beş kişi bir araya geldiğinde zapt edilmesi imkansız bir canavara dönüşüyor... (syf:19) -savaştan yenik çıkmanın ne demek olduğunu yeni anladık... (syf:23) -halkın iyi haberler duymaya ihtiyacı var... (syf:27) muazzam bir tazyik... buhar kazanı gibi fokurdayan hisler: utanç, öfke ve nefret... (syf:29) -hiç kimse müstakil bir dünyada yaşamıyor... aksine, zıt hayatlar birbirine dolanmış, bazen de üst üste binmiş, insanlar yarı saydam... istanbul hep hayaletlerle doluydu: sultanların, seyyahların, yeniçerilerin, haremdeki kadınların hayaletleriyle... (syf:39) -ruh hekimleri açıklasın: bu perişan insanları hayata sıkı sıkı bağlayan kudret nedir?.. (syf: 40) -gökyüzünü hapseden buzlu camdan kubbe kırılmıştı... (syf:47) -bir ömür boyu okusam yine bitiremeyeceğim kadar çok kitap var... (syf:95) -insanlar o kadar ayrı kafada ki... hisler ve fikirler birbirine o kadar zıt ki... aradaki uçurumun kapanmasına imkan yok gibi görünüyor... herkes gücü ele geçirip kendine benzemeyenleri imha etmek istiyor... (syf:98) -bu memlekette sosyalist olduğunu açıkça söyleyen kimseye rahat yok, eskiden beri böyleydi, bundan sonra da değişmeyecek... (syf: 100) -endişe mikrobu sinsice beynimize yerleşmişti ve galiba korkarak yaşamaya alışmıştık bir şekilde... (syf:165) -devletimiz savaş zengini hacıağaları koruyup bizi diri diri mezara soktu... almanya vatandaşı değilim, türk vatandaşıyım diye şükrederdim, meğer kendi vatanımda düşmanmışım... (syf: 211) -martı trajediyle sonlanan bir komediydi, tıpkı hayatın kendisi gibi... (syf: 305)
Harika Bir Hayat
Harika Bir HayatHikmet Hükümenoğlu · Can Yayınları · 2023895 okunma
·
1 artı 1'leme
·
76 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.