Oruç
Kur'an'da da Hz. Adem (aleyhisselam) unutkanlıkla vas- fedilmiştir. Çünkü O, "Andolsun biz, daha önce de Adem'e ahit (emir ve vahiy) vermiştik. Ne var ki o, (ahdi) unuttu. Onda azim de bulmadık” (taha 20)
âyetinde de vurgulandığı üzere ağaçtan yememe gibi önemli bir sorumluluğunu unutmuştur. "(Genç adam), ‘Gördün mü'! dedi, 'kayaya sığındığımız sırada balığı unuttum. Onu hatırlamamı bana şeytandan başkası unutturmadı" (kehf 18)
âyetinde de Musa'nın (aleyhisselam) yanındaki genç unutkanlıkla vasfedilmiştir. İslâm'ın evrenselliğinin ve kolaylığının bir gereği olarak insanın bu yönü her zaman göz önünde bulundurulmuş, hata ve zorlanma ile birlikte unutmanın günahı insanlardan kaldırılmıştır. Çünkü sorumluluk olması için bir kastın ve iradenin bulunması gereklidir. Oysa bu tür kimselerde ira- deden bahsetmek imkânsızdır. Hadiste konuyla ilgili, "Allah hata, unutma ve baskı altında yapılan işlerin günahını ümmetimden kaldırmıştır” (ibn mace) buyrulmaktadır. Kur'an'da da "Rabbimiz! Unutur veya hata edersek bizi cezalandırma" (bakara 286) şeklinde Allah tarafından kabul edildiği hadislerle belirtilen önemli bir dua yer almaktadır
Unutarak yeme içme konusunda Hz. Peygamber'in (sallallahu aleyhi ve sellem) açık beyanları bulunmaktadır. Bu durumda yer alanların oruçları bozulmadığı gibi bu kişiler bizzat Allah tarafından rızıkladırılmış olmaktadır. Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) "Unutarak yiyip içen kimse orucunu tamamlasın. Çünkü onu Allah yedirmiş ve içirmiştir" (Buhari)
buyurmaktadır.
Benzer bir rivayette ise "Onun kaza ve kefaret tutmasına gerek yoktur” (darekutni,sünen)
ilavesi yer almaktadır
Sayfa 99Kitabı okudu
·
12 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.