Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Dinim İslam - Anti Kemalistim
Çapıcı bir yazı olacak. Kimileri kabul edecek, kimileri inada devam edeceği bir yazı olacaktır. Kelama başlamadan önce şunu belirtmek istiyorum; bizler Müslüman olduğunu iddia eden fakat bu hususta iman etmiş olduğumuz dinin ilk esası, emri “İkra-Oku” olan buna rağmen, dinimizin; emir, yasak, sosyal yapı, hukuki yapı bağlamında içerisinde esasları bulunduran kitabı, okumak ve anlamak adına gayret göstermiyoruz. Bu hususta kaleme aldığım hakikatleri kabullenmeyecekler iki kısım: 1.İslam dinine tabi olduğunu söyleyen fakat öğrenmek gayreti göstermeyip, İslam dinin tevhit akidesini hiçbir zaman okumamış olan Müslüman kesim 2. Grup ise Müslüman olmayıp dini Kemalizm olanlar itirazlarını sunacaklardır. Girişimizi yaptıktan sonra gelişme kısmına girelim. 8 Mart 1924 tarihi itibariyle şeriat mahkemeleri, 1928 yılında ise devletin dini İslam’dır ibaresi kaldırılmıştır. Böylelikle devlet düzeni resmi olarak, İslam olmaktan çıkmıştır. Mustafa Kemal Paşa’nın ilkeleri doğrultusunda yön alan bir devlet anlayışı benimsenmiştir. Bu anlayışın adını zikretmek gerekirse, Kemalizm’dir. Dinin adı Kemalizm, kitabın adı ise Nutuk’tur. Bu iddialar doğrultusunda şunu söyleyebiliriz, rafa kalkan İslam ve Kur’an. Bu iddiamın anlaşılabilir olması için dinin tanımını yapmak gerekmektedir. Din; -Hâkimiyet ve egemenlik. -Hâkimiyet karşısında boyun eğmek, itaat -Söz konusu hâkimiyetin etkisi altında kurulan fikri ve ameli düzen -Bu düzene bağlılık ve itaat sonucu elde edilen mükâfat ya da isyan ve karşı çıkmanın neticesi olarak, yüce egemenlik tarafından verilen mükâfat ya da ceza. (Kur’an Dört Temel Terimi, Kur’an da dinin tanımı esas alınmıştır.) İddiamızın ispatı kısmına gelecek olursak, ben bu kısımda delil olarak TBMM’ de yapılan yemini esas olarak alacağım. Yemin: “Devletin varlığı ve bağımsızlığını vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini tanıyacağıma; hukukun üstünlüğüne, demokratik ve laik cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma; toplumun huzur ve refahı, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve Anayasa’ya sadakatten ayrılmayacağıma; büyük Türk milleti önünde namusum ve şerefim üzerine ant içerim.” 1. Kur’an’a göre “hayat Allah’ın hükümlerine göre düzenlenmelidir” ve “üstün olan ilahi kanunlardır”; Anayasaya göre “Devlet ve toplum hayatı, Atatürk ilke ve inkılaplarına göre düzenlenir” ve “üstünlük anayasa ve kanunlardadır.” 2. Kur’an’a göre “Allah’ın idaresi mutlak üstündür” ve “hâkimiyet ancak Allah’ındır”; Anayasaya göre “Millet idaresi mutlak üstündür” ve “hâkimiyet kayıtsız şartsız Türk milletinindir.” 3. Kur’an’a göre; “Allah’ın vahiy düzeninin hakim olduğu otoritede, idareciler hiçbir zaman ilahi emir-yasak hudutlarının dışına çıkamazlar”; Anayasa göre “millet adına egemenlik yetkisini kullanan hiçbir kurum ve kuruluş, anayasada gösterilen demokrasi ve hukuk düzeninin dışına çıkamaz.” 4. Kur’an’a göre “Din demek, aynı zamanda devlet demektir, siyaset demektir ve dinsiz devlet olmaz”; Anayasaya göre “Laiklik esastır, din, devlet işlerine ve politikaya kesinlikle karışamaz.” Burada şunu da söylemek gerekir ki; Anayasanın laikliği İslam’a, Atatürk ilke ve inkılaplarına değil. Bu hususta anayasa üzerinden çok çok örnek getirilebilir. Fakat ben yeminden ele alarak örnekler getirdim. Ali-İmran 19: Allah katında tek din İslam’dır…(devam etmektedir, ayet) Kafirun 6: Sizin dininiz size benim dinim de banadır.
··
102 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.