Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Cihad Kıyamete Kadar Devam Edecek!..
Bütün dünya İslamdaki bir ibadete karşı birleşmiş ve bu da Cihad! Dini, ekonomik, medyasal, kültürel ve popüler güçlerinin hepsini Cihada karşı mücadele etmek için harekete geçiriyorlar! Dini güçlerine örnek olarak Hiristiyan ve Yahudiler yaptıklarını yasalaştırmak için dini kullanıyorlar. Ortadoğu’ya yapılan bütün müdahaleler İsa’nın geri dönüşü “Armegedon” savaşına bağlıyor ve bu olay çok üst düzey politikacıların bile niyetlerinde gözükebiliyor. Mesela Ebu Mazen, Bush ile bir toplantıdan bahseder ve Bussh ona “Tanrı beni Afganistan’ı işgal etmem için beni bilgilendirdi” demiş. Yani burda yaptıklarını yaslaştırmak için dini kullandığın görüyoruz. Yahudiler Süleyman tapınağını yapmak için Mescidi Aksa’yı yıkmaya çalışyorlar. Aslında o bir tapınak değil Mesciddi, niye yıkmak istiyorsunuz ki!? Süleyman (aleyhiselam) ve Davud (aleyhiselam) orda namaz kılar dua ederdi. Sonuçta; Mescidi Aksa’yı yıkmak için dini kullanıyorlar. Politik güç bütün Dünyadaki Diplomasi bir fikir etrafında dolanıyor ve bu da ”İslami Terör ile Mücadele Etmek” Avrupa Birliği İslami terör ile mücadele etmek için toplanıyor. Nato İslami terörizmin meydan okumasını konuşuyor. Amerika bütün gücünü İslami tehdit ile mücadele etmek için mobilize ediyor. Yani (kısaca) politik seviyede dünya İslam ile savaşmak için birleşti, politik seviyede hiç bir istisna yok. Dünyada ki bütün hükümetler İslam ile savaşta aynı çizgide, bütün hükümetler istisnasız ve medya cephesi! Medya İslamın ne olduğu konusunda kitleleri aldatma konusunda mükemmel bir iş çıkarıyor! Kültürel cephe, popüler cephe hepsi Cihada karşı durumda. Allah (cc) diyor ki; ”Savaş size farz kılındı, gerçi o size hoş gelmez. Olabilir mi bir şeylerden hoşlanmasınız; Oysa ki O sizin için bir hayırdır. Yine olabilir ki bir şeyi seversiniz o sizin icin bir kötülüktür. Allah bilir siz bilmezsiniz.” {Bakara/216} Bu ayet diyor ki; Savaş size Farz kılındı. Allah (cc) bize bunu bildiriyor. Bu arada bu ayet için bir not düşeyim; Birçok cemaat diyor ki; Cihaddan önce nefsi terbiye olmalı ve bu bilgiyi şöyle sunuyorlar. Terbiye cihadın ön koşuludur. Terbiye yıkılsa cihad yapamazsın. Gerekli olan, olsa iyi olur değil onsuz cihad edemezsin diyorlar. Bazı cemaatler de; Mekke dönemindeyiz diyorlar. Şartlar uygun değil. Fikirlerini böyle savunuyorlar ve böylece Cihadı erteliyorlar. Bu iddiaları cevaplamak için başka bir soru sorarız: Yeni İslama giren birine oruçtan önce terbiye olman gerekli der misiniz? Ona bu yüzden biz Mekke dönemindeyiz o yüzden oruç tutman gerek yok der misiniz? Git önce Ramazan boyunca ye, iç, terbiye ol sonra inşaAllah oruç tutabilirsin. Komedi bu, kimse böyle demez şaka gibi… Peki Cihad için neden bunu diyorsunuz? Cihadın bilgisi ile orucun bilgisi aynı şekilde geldi. Hiç bir fark yok. "Kutubu aleykumül kitalü, kutubu aleykümüs siyamü" ikisi de Bakara Sûresindedir. İkisi arasında hiç bir fark yok. Cihad size Farz kılındı. Oruç size Farz kılındı. Peki biz ikisine nasıl farklı davranıyoruz. Oruç aslında Cihattan sonra Farz kılındı. Orucun farz oluşu daha geç oldu. Bazıları Cihad terbiye ister oruç istemez diyor! Peki niye cihad 13 yıl sonra oruç 15 yıl sonra farz ilan (emredildi) edildi? Bu iki yıl fark nasıl ikisini farklı kılıyor? Yani ikisi de terbiye istiyorsa insanlar oruç için beklemeli mi? Nasıl oluyor da Cihad için terbiye gerekli diyoruz? Resulullah (sav) bunu gerekli görmedi. Birisi İslama girince “Git bir şeyh altında eğitim gör sonra cihada katıl” mı dedi? Resulullah (sav) hiç ”Deniz aşırı ülkeler gidip İslamı öğren şu üniveriteye git şu şeyhin yanında çalış arapça öğren sonra gel” dedi mi? Müşriklerden biri Resulullah (sav)’a geldi, Medineden biriydi (müslüman değildi) Medine dışında dolaşıyordu Medineye geldi. Akrabalarını teker teker sordu; İnsanlar onlar Uhudda savaştadır. "Resulullah ile birlikte” dediler. Kendi kendine utan dedi. Bütün akrabaların uhud da…. Bende Medine de oturuyorum. Derhal Resulullah'a (sav) gitti ve şehadet getirdi ve orduya katılmak istedi. Orada savaş meydanında. Resullah saw ona: “Git Medine de İslamı çalış mı dedi? Hayır o adam uhud da öldürüldü (şehid edildi). Ebu Hureyre (r.a)'ya daha sonra tabein şu soruyu sordu: ”Çok az ibadet yapıp çok fazla ödüllendirilen adamdan bahset bize. Ebu Hureyre (r.anhum) o adam Allah (cc) için bir rekat namaz bile kılmamıştı dedi. Fakat çok fazla ödüllendirildi” O yüzden şehidlik bir insana başka bur ibadet bile olmadan çok yüksek bir statü verir denir. Kim bir yahudiden daha fazla terbiyeye ihtiyaç duyar, eğer insanların terbiyeye ihtiyacı varsa yahudinin daha fazla ihtiyacı vardır. Buhari (r.anhum) Uhud’da Resullah'a (sav) geldi ve Müslüman olarak orda Cihada katılmak istedi ve orda şehid oldu. Resulullah (sav) “Buhari yahudilerin en iyisidir.” Herhangi bir manevi yolculuğa katılmamıştı. Herhangi bir tecrübeye programına katılmamıştı ama Resulullah (sav) o yahudilerin en iyisidir dedi. Niye? Çünkü; Allah yolunda Cihad etmişti ve hiç bir Namaz kılmamıştı, oruç tutmamıştı ve yahudilerin en iyisiydi. Peki insanlar niye Cihad için terbiye gerekli diyor? Cevabı ayetin içinde! Subhanallah hangi sorunuz olursa Kur’an’a dönün ve cevabını bulacaksınız! Allah (cc) diyor ki: ”Savaş size Farz kılındı. Gerçi o size hoş gelmez.” İste cevabı bu. İnsanlar Cihattan hoşlanmadığı için ondan kaçmak için bahaneler arıyorlar. Bu yüzden terbiye olmalı diyorlar veya hazır değiliz veya düşman çok güçlü… Hepsi insanın hoşlanmadığından dolayı bahaneler uyduruyor. Allah (cc) diyor ki:” Hoşunuza gitmiyor,” Savaşın gerçekliği berbattır ve insanlar onu sevmiyor ve insanlar ondan kaçmak istiyor. Sahabe zamanında da oldu bugün de oluyor. Selahaddin Eyyubi zamanında Orduya gönüllü aranıyordu ve bazı şeyhler ve öğrencileri gönüllü geldi ve bu sırada Haçlıların Avrupa’nın her yanı her tarafında Ordular hazırladığı haberi geliyordu ve bir tek ordu vardı… Üç tane ordu vardı ve her biri dönemin en güçlü Krallarınca yönetimindeydi. Aslan yürekli Richard, Fransa Kralı Philip ve Fredick Barbarossa (Alman Kralı). Sadece Fredicikin 300 bin tane askeri vardı. Haber Müslümanlara geldi ve bazı ulema dedi ki haydi geri dönelim hemen fikirlerini değistirdiler ve bunlar ulemaydı. Savaşmaları gerektiğini biliyorlardı. Bu konu da hükmü biliyorlardı fakat bir kuralı bilmek onu takip etmek değildir. Allah (cc) ulema hakkında konuşur. Araf Sûresinde: Bu alim Allah (cc) dediği gibi bir köpek gibidir. Allah (cc) o bir köpektir diyor. Niye? Çünkü Allah azze ve celle’nin ilmini biliyor ve onu terkediyor. Niye, çünkü dünya hayatına düşmüştü ve arzularını takip ediyordu ve bu yüzden Allah (cc) onun için köpek gibi diyordu. Yani bir doğruyu bilmek onun için yeterli değildir. Doğruyu bilmek ve onu takip edenler arasında olmak gerekli. Bunu diyorum çünkü bir çok insan bize; alim bize şunu yapmaya bunu yapmaya fetva vermiyor diyor. Bu sizi ahirette kurtarmayacak. Eğer doğruyu biliyorsan onu takip etmelisin,alimler aksi birşey söylese bile. Allah (cc) diyor ki; ”Ey Peygamber; Kafirlere ve Munafıklara karşı Cihad et ve onlara karşı çetin ol. Onların varacakları yer cehennemdir. Ne kötü bir varış yeridir orası.” (9/73) Bazıları diyor ki; ehli kitap ile olan ilişkilerimiz barış ve diyalog üzerine kurulmalıdır. Bu ayet diyor ki ilişkilerimiz onlar cizye verene kadar savaşmak olmalı. Allah (azze ve celle): Kendilerine kitap verilenlerden, Allah’a ve ahiret gününe iman etmeyen,Allah ve Resülünun haram kıldığını haram saymayan ve hak din İslam’ı din edinmeyen kimselerle küçülerek (boyun eğerek) cizye verinceye kadar savaşın. (9/29) Ve Allah azze ve celle diyor ki; “Haram aylar çıkınca bu Allah’ı ortak koşanları bulduğunuz yerde öldürün, onları yakalayıp hapsedin ve her gözetleme yerine oturup onları gözetleyin. Eğer tövbe ederler, namazı kılıp, zekat da verirlerse kendilerini serbest bırakın. Şüphesiz Allah çok bağışlayıcıdır çok merhamet edicidir.” (9/5) Kafirlerin örtmeye çalıştıkları ve terörizm dediği bu ibadet (cihad) bir su eylemi dedikleri bu ibadet ve terörist olarak sınıflandırılan takipçileri; aşırıcılıklar, devrimciler ve militanlar… Ve bu nokta çok önemli! Çünkü ne zaman bu isimleri duyarsanız mesela terörist onu mücahid ile değistirin. Cihad ve Mücahid kelimelerini kullanmalarının sebebi bunun Kur’an’ın kelimeleri olmasıdır. Bu kelimleri kullanmazsanız bu yüzden başka kelime seçiyorlar ve kendi tanımlarını yapıyorlar ve bu isimler; terörist, terörizm ve diğer isimler. Fakat kasdetikleri şey “Cihattır.” Terörizm dedikleri şey “Cihattır” bundan kasıtları “Cihattır” ve Münafıklar onlara yardım ediyorlar. Nasıl mı yardım ediyorlar? Münafıklar nasıl da Cihad kelimesinin manasını değistirmeye çalışıyorlar. Münafıklar diyorlar ki; 1) Cihad savunma içindir, saldırı için değil! 2) Cihad sadece Müslüman topraklarını özgürleştirmek içindir! 3) Cihad; sadece bir imamın, liderin kontrolunde gerçekleştirilmeli! {Yahudi ve haçlıların ajan (kukla) liderlerle..} 4) Bazıları, Cihad Resûlu (sav) devriminde bitti ve bugünün şartlarına uygun değil diyorlar. Bugünün küresel barışına… Allah bu kişilere MÜNAFIK diyor. Ve malesef bugün bazı Alimler! bu fikirleri yayıyor, Cihad hakkında bu fikirleri yayıyorlar. Cihad meselesinde insanları aldatmak için, cihad için bahane bulsalar da, cihadın manasını değiştirmeye çalışsalar da, ümmet Resulullah (sav) döneminden bugüne cihadın ne olduğunun onunla ilgili neyin farz neyin sünnet olduğunu, Cihadın kurallarını; Kur’anı, Sünneti ve Sahabelerin yaptıklarını ve büyük neslin yaptıklarını biliyor. Yani bugün bizim Cihad ne manaya geldiğini açıklayarak yeni birine ihtiyacımız yok. Çünkü; Bizim mirasımız Cihad’ın ne olduğunu bize açıklamak yeter. Kimseye danışmaya ihtiyacımız yok! Çünkü; Her şey Kur’an ve Sünnette açık ve tabi sahabelerin yaptıklarında… Resulullah (salallahu aleyhi ve sellem) diyor ki; ”Cihad Kıyamete kadar devam edecek” Ve bizim için kesin bir inaçtır. Çünkü; Allah ve Resulu bize bunu söyledi. Bize bu bilgi aktarıldı bize okundu ki Cihadın kıyamete kadar devam edeceği göstersin. Ayetten bahsedeceğim. Ayet diyor ki; ”Ey iman edenler! Sizden kim dininden dönerse, (bilin ki) Allah onların yerine öyle bir topluluk getirir ki, Allah onları sever, onlar da Allah’ı severler. Onlar Mü’minlere karşı alçak gönüllü, Kafirlere karşı güçlü ve onurludurlar. Allah yolunda Cihad ederler. (bu yolda) hiçbir kınayıcının kınanmasından korkmazlar. İşte bu Allah’ın bir lütfudur. Onu dilediğine verir. Allah lütfu geniş olandır, hakkıyla bilendir (5/54) Şeyh Enver El Evlaki (rahimullah)
·
109 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.