Gönderi

96 syf.
·
Puan vermedi
Yazarın dilinin sevdim ama kitap yazılmasa da olurmuş. Şimdi buraya içi uzun uzun doldurulacak bir parantez açmak gerek. Kitabın arka kapağında yazar Sandor Marai'nin Eszster karakteri ile bir halkı, diğer karakter ile de halka sürekli yalan söyleyerek kendi çıkarları doğrultusunda hareket eden ve halkı bu doğrultuda konsolide etmeyi başaran siyasileri simgelediği yazılı. Bu doğruysa olay tam olarak böyle ise elbette o zaman kitap daha anlamlı hale gelir, hatta çok daha anlamlı bir hale. Hele hele kitabın bu iki ana karakteri arasındaki diyaloglar, Macaristan tarihinin önemli siyasilerinin sözlerine, vaatlerine bir gönderme ise, onların sözleri, özürleri (!) ile arasında benzerlikler varsa o zaman bu yazının başında ''kitap yazılmasa da olurmuş'' sözümü geri alırım. Ancak ben Macaristan tarihinin bilmiyorum, bununla ilgilenmiyorum, ilgilenmem için de sebep yok. Dolayısı ile bu kitabı okumam için de bir sebep yok. Bir okuma grubunda seçilmiş olmasa bu kitabı alıp okumazdım ve hiçbir şey de kaybetmezdim. Neyse ki ince bir kitaptı. Okuduğum, dinlediğim pek çok kitap incelemesinde hep bir aşk yorumu, hatta kutsaması var. Bu kitap özelinde demiyorum, pek çok kitap için bu söz konusu oluyor. Buna da karşıyım. Aşk, elbette tarih boyunca üzerine en çok eser üretilen temalardan biri, bu da normal, çünkü aşk dediğimiz çiftleşme arzusu insanın temel dürtülerinden biri. Bununla birlikte her kitabı kendi aşk tanımımız içerisine sıkıştırıp değerlendirmek o kitapta anlatılan diğer şeylerin önüne bir perde çekmek gibi geliyor bana. Bu kitapta bana göre aşka dair çok bir şey yok, kadın karakter açısından bakılıp da kutsanması gereken bir koşulsuz sevgi hikayesi falan da yok, bence yazar hiç bunları anlatmıyor kitap boyunca. Macaristan tarihine değinse de değinmese de bunları anlatmıyor. Evet çıkış noktası geçmişte bir erkeğe duyulan sevgi ve sonra da onun tarafından kandırılmak, aldatılmak, terk edilmek vs. Yıllar sonra da o kadın o erkekle yine karşılaşıyor ama devamında biz kadının aşkını falan okumuyoruz; hayatı algılayış biçimini, geçmişi yorumlayışını, geleceğe bakışını, insan ilişkilerine ve elbette kendine bakışını okuyoruz, aşk en fazla bunların sosu olabilir bu kitap özelinde. Yani spoiler olacak ama Eszster, kitabın sonuna doğru aldığı kararı aşkı için falan almıyor, o karar onun hayatı algılayış, yorumlayış biçimi ile alakalı bir karar. Bu kararda aşkın, sevginin vs. vs. etkisi yok demiyorum ama sebep bu değil, bunun yorumu olabilir en fazla. Kitapta benim için en önemli yer erkek karakterin ahlaka dair söyledikleriydi. Alıntı olarak ekleyecek olsam da buraya da yazmak istedim; ''Hayır, Bunlar yalnızca kuram değil. Görüyorsun, ahlak insana başkasından miras kalan değil sonradan elde edilen bir özellik. İnsan ahlaktan yoksun doğar. Vahşilerin veya çocukların ahlak anlayışı Viyana veya Amsterdam'daki yargıtay yargıçlarının ahlak anlayışından farklıdır. İnsan tarzını, kültürünü olduğu gibi ahlakını da yaşamın akışı içinde edinir.''
Eszter'in Mirası
Eszter'in MirasıSandor Marai · Yapı Kredi Yayınları · 2023244 okunma
·
53 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.