Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Tekamül nedir?
✨Günümüzde bireysel tekamül eskiye oranla çokça konuşulmasına rağmen hala pek çok kişi tarafından ”o da ne?” şaşkınlığında karşılanabiliniyor. Bu yazıyı şu an okuduğunuza göre ya tekamülün anlamını biliyorsunuz ya da tam olarak bilmeyen ama merak edenlerdensiniz özellikle de aşamaları 🙂 Tekamül insanın olgunlaşması, gelişmesi, bir evrim geçirmesi anlamına geliyor. İlk aşama zihninde olup bitenleri fark etme ve zihni yönetebilmeyi öğrenme adımıdır. Bu basamak çok önemlidir. Çünkü bunun fark edilmesiyle birlikte birey artık başkalarından veya durumlardan bağımsızlaşmaya başlar. Bu da şu anlama gelir; kişileri veya olayları suçlamaktan vazgeçer, beklentilerini bırakır hatta artık onlar hakkında konuşmaz bile çünkü artık birey tamamen kendi iç dünyası ile meşguldür. Sebebi de olup bitenin ya da olmayanın sadece kendisiyle ilgili bir durum olduğunu kabul etme bilincine gelmiş olmasıdır. Bu aşamada kişi çokça kitap okur, seminerlere workshoplara katılır, kendi gibi düşünen arkadaşlar edinir, kendini inceleme altına alır ve kendini tanımaya, kendiyle yüzleşmeye çalışır. Ancak bu evrenin tamamlanması üç beş hafta gibi kısa bir sürede olmaz, yılları alır. Bazen kişi kendisini ve dolayısıyla hayatını değiştirebilecek ideal formülü bulduğunu sanır ama bir bakar ki bu da yeterli değilmiş. Sonra tekrar devam eder, yeni bilgiler peşinde koşar yine tam buldum der ve tekrar kaybeder. Taaa ki tek bir formülle her şeyin bir anda çözülemeyeceğini ve yaşayarak adım adım sabırla uygulamaları yaparak tekamül sürecinin bir ömür belki de bir kaç ömür alabileceğini kabul edene kadar… Bunu kabul ettiği zaman tekamül yolcusu ikinci evreye geçer. İkinci evrede kendini daha iyi tanıyan ve zihin-ego oyunlarını belli ölçüde kontrol edebilen birey daha hızlı bir şekilde olumsuz bilinçaltı kalıplarından özgürleşmeye yoğunlaşır. Bir yandan da ruhuyla temas etme isteği büyümeye başlar. Birinci evreyi geçmeden direkt ruhsal alanda çalışma yapmaya veya kendisine bazı enerji çalışmalarının yapılmasına izin veren kişiler genelde kazaya uğrarlar. Yani zihinsel alanlarını tanıyıp kontrol edemedikleri için eskisinden daha kötü bir duruma düşerler. Ama birinci evreyi geçen (bu evre hep devam eden bir evredir) birey aralanan kapıdan ruhuyla temas etme yöntemlerini bulmak için harekete geçtiğinde daha sağlam adımlarla ilerler. Burada yine en önemli konu kişinin kendi için en doğru yöntemi bulabilmesidir. Bunun için çoğunluğu takip etmektense kişi sezgilerini takip etmeyi de gün gelir öğrenir. Bu aşamada kişi ilk evredeki kadar çok konuşup paylaşımda bulunmaz, kendisiyle baş başa kalmayı daha çok arzular ve bunun için vakit yaratır. Hayatı için anlamlı ve değerli olmayan her şeyi yavaş yavaş hayatından çıkarır, buna insanlarda dahil olmak üzere. Maddesel arzular giderek minimize olur. Bu yolda düzenli olarak pratiklerini yerine getirmeye devam eden bireyde yoğun bir şekilde tüm canlılara yardım etme arzusu, sonsuz genişleme arzusu, Tanrıyla bir olma arzusu gibi manevi arzular açığa çıkmaya başlar. Her iki aşamada da ara ara ego gelip kişiyi yanıltmaya çalışır. Kısaca tekamül yolunda korunulması ve yönetilmesi gereken çokça ego tuzakları vardır 🙂 Bunlardan bazıları yoldan çıkarma taktikleri, bazen durmadan bilgi edinme açlığı, tek bir formül bulup hemen her şeyi değiştirme arzusu ya da ”ben oldum” bilmişliği 🙂 En önemlilerinden biri de kişinin artık başına hiçbir olumsuzluk gelmemesi gerekiyormuş beklentisine düşmesidir. Amman dikkat bu da bir ego tuzağı 🙂 İkinci aşamada bireyin iyi ilerleyebilmesi için hem birinci aşamayı sürdürmeye devam etmesi hem de ruhsal çalışmalarını düzenli olarak sabırla yapması çok önemlidir. Kişinin zihinsel alanı temizlemesi ve yönetebilmesi ne kadar güçlenirse ruhsal alandaki çalışmaları da o kadar güçlenecektir. Bu arada bir de tekamül yolculuğunun beden aşaması vardır. Ancak bunu bir sıralamaya koymadım 🙂 Birey bazen zihinsel aşamayla eş zamanlı, bazen zihinsel çalışmalarda ilerledikten sonra, bazen de ruhsal çalışmalarla eş zamanlı olarak bedenle olan ilişkisini de değiştirmeye başlar. Ancak sorun şu ki zihinsel alanda ilerleyip, ruhsal alanda da çalışmaya başlamış kişi hala bedensel alanda çalışmaya başlamamışsa beden tekamülü yavaşlatır, hatta kişiyi durdurup, geriye bile attırabilir. İnsanın zihin-beden ve ruh boyutunun üçü de bir birini etkiler. Doğru beden hareketleri ve doğru beslenme zihni olumlu yönde etkilediği gibi zihindeki sakinlik ve temizlik de ruha açılan kapıyı daha çok aralar. Ruhsal alanda derinleşme de bedeni besler, zihni genişletir. Bu yüzden her zaman Yoga felsefesindeki şu sözü hatırlamakta fayda var ”Ne yersen ona dönüşürsün, ne düşünürsen ona dönüşürsün”
·
1 artı 1'leme
·
59 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.