Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Spinoza'nın Tanrısı
Descartes, kendi zihninden başlamış ve Tanrıya ulaşmıştı. Spinoza ise tersi bir yol izler. Nitekim Spinoza'ya göre Descartes özneden başlayarak subjektif bir hareket noktası seçti. Yani ben önce kendi zihnimden yola çıktım ve sonrasında benim dışımdaki dünyanın, maddenin, Tanrının varlığına gittim. Spinoza tam tersini yapar. Ben olmayan öteki, ondan başlayarak daha kesin bir noktaya varacak. Descartes'ın inancin temeline aklı koyarak akli temellendirme amacına Spinoza da katılsa da, o Descartes in bunu yeterince iyi biçimde yapamadığını düşünür. Yani etiketlerle konuşursak her ikisi de bilgi felsefesinde rasyonalist, akılcı olarak nitelendirilir ama büyük bir farkla. Novalis; " Spinoza tanrı sarhoşu bir adam" demiştir. Ama yahudi cemaatinden Tanrıya dair söyledikleri yüzünden kovulduğunu da düşünürsek, Spinoza'nın tanrısının İbrahimi dinlerin Tanrısından farklı olduğunu hemen başta çıkarsamak güç olmaz. Peki onun Tanrısı nasıl bir Tanrıdır? Ve Novalis neden" tanrı sarhoşu" bir adam demiştir? Spinoza'ya göre Tanrı, biricik tözdür. Yani kendi kendisinde varolan, kendi kendisinin nedeni olan bir şeydir. O buna "causam sui" der. Onun ötesinde bir kavram yoktur, sınırlanamaz ve sonsuzdur. Bu konuda görünürde monoteist dinlerde aynı fikirde değil mi zaten? Yani İslamiyetteki, yahudilikteki veya hristiyanlıktaki Tanrıda ezeli ebedidir, varlık nedenini kendinde taşır. Yaratılmamıştır. Onun ötesinde hiçbir şey yoktur vb. Fakat burada büyük bir fark var. Spinoza, Tanrıyı doğaya aşkın bir yaratıcı olarak ele almaz. Nedir bu "aşkınlık"? En az bir Tanrının varlığını kabul eden görüşe biz teizm deriz. Tek bir Tanrının varlığını kabul eden dinlere de monoteizm denir. Monoteist dinler arasında en çok kabul göreni; yahudilik, hristiyanlık ve islam. Bu üç dinin kökeni İbrahim Peygambere dayanır. Bu yüzden İbrahimi dinler olarak onlardan söz ederiz. Bu İbrahimi dinlerde Tanrı evreni yaratır. Örneğin Kuran'ı Kerimdeki Enâm suresinin 101.ayetine bakalım. "O, gökleri ve yeri hiç yoktan eşsiz ve benzersiz şekilde yaratandır". Tanrı yarattığı evrenden farklı bir varlık düzeyindedir. Bir şeyin varlık nedeninin yarattığı şey ile aynı düzlemde olamayacağı kabul edilir. İbrahimi dinlerde kurtuluş ögretisi vardır ama Spinoza'nın Tanrısının bununla alakası yoktur-ve Einstein'ın. Burada şöyle bir ayrım yapmak gerekiyor; Spinoza'nın Tanrı dediği her yere "doğa" yı da koyarak okumalıyız. Yoksa ee sonuçta Spinozada bir Tanrı var demeye varıyor. Bu bir yanılgı diyebiliriz. Spinoza için "Tanrı" ve "Doğa" aynı şeydir. Buna dini inanç gruplar terminolojisinde "panteizm" veya "panenteizm" denir. Spinozanın panteist mi panenteist mi olduğu konusunda da tonlarca tartışma var. Panteizmde de, panenteizmde de, tanrı dediğimiz şey doğanın tamamen dışında zamansal ve mantıksal olarak onu aşan başka bir şey değildir. Varlığın başka bir mevcudiyet durumu yoktur. Burdaki Tanrı kavrayışı doğanın aşkın bir nedeni değil, içkin bir nedenidir.- "İçkin" nedir? Mesela bir suyun içerisine şeker attın, şeker eridi gitti. Şeker, suyun içerisinde eriyip bütünleştiği için içkindir. Su ve şekeri birbirinden ayırt edemezsin. Yani Tanrı, evrenin içindedir. Tanrıyı evrenden bağımsız ayırtedemiyorsun.- İbrahimi dinlerden birine mensup bir monoteistseniz, tam şu an şunu diyebilirsiniz; "bence mantıksız çünkü nasıl olacak da doğa kendi kendinin içkin bir nedeni olarak var olacak?". İnanmakta olduğunuz tanrının kendi kendinin nedeni olduğunu ve yaratılmadığı fikrini kabul edersiniz ama doğanın kendi kendinin nedeni olarak kendisini var ettiğini düşünmek istemezsiniz veya mantıksız bulabilirsiniz. Panteizme göre doğa da kendi kendinin nedeni olarak var olabilir. Bu noktada Spinoza'nın maksadı; amacı olan, karar veren, gözeten bir Tanrının varolamayacağını söylemek. Çünkü böylesi bir Tanrının oldukça antropomorfik insan biçimli olduğunu söyler. Kozmik iyilik, kozmik kötülük, tanrının ödüllendirmesi gibi meselelerin hepsi insanın değer yargılarına ilişkin kavram olarak görülür. Tanrı-doğa, iyinin ve kötünün ötesinde olmalı. O yaratmaz, ödüllendirmez, cezalandırmaz. Doğa, doğa olarak var. Diğer her şey sonlu insanın değer yargıları. " O zaman neden varolmuş doğa, neye göre karar vermiş?" derseniz, Spinoza'ya göre tanrı-doğanın kendi kendisin nedeni olarak varolmaktan başka bir seçeneği yok. Eveeet işte bundan sonrasını hala düşünmekteyim, bilgisi olanların yorumlarını beklerim :)
·
2 artı 1'leme
·
254 görüntüleme
Sorel okurunun profil resmi
Hangi kaynakları kullandın? Spinoza ile ilgili doğru saptamalar var ancak büyük çoğunluğu problemli bu yazının. Bir iki saate problemli gördüğüm noktaları kaynak belirterek yazarım. Ellerine sağlık güzel noktalara değinmişsin. Ethika’dan alıntı yaptın sandım başta, Ethika’yı bizzat okuyup ona bağlı kalmak daha az problem teşkil edeceği gibi, Spinoza’nın hangi kategoride değerlendirileceği sorusu geçersiz bir dipnot olur. Spinoza’nın dostlarına yazdığı mektuplar da çok daha farklı inceliklerle dostlarının sorularına cevap verir. Ethika tartışmaya kapalı bir yöntemle yazılmasına karşılık Mektupları bunları açımlandırır. Birçok problematik mevcut. Sıfat konusu, uzay ve zaman, parça-bütün , natura naturans, natura naturata.. Aklın Islahı, TP, TTP de bunların yanında incelenmeli. Spinoza’yı okumaya başlayanlar katiyen erken davranmamalıdır. Onun kanına karıştıktan sonra onun yapısı kendisini gösterir. Olağanüstü bir felsefe bana sorarsan
Betül okurunun profil resmi
5 spotify kanalı, 1 felsefe ogretmeni arkadaş, makaleler ve dergilerden okuduklarım😃
13 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.