Gönderi

2895 yıl öncesinin bayramı...
"milattan 900 yıl önce yani bundan 2895 yıl evvel insanlar bir tapınağa aşağıdaki yazıyı asarlar ve bayramlarını kutlarlardı. İşte yazı... 'gürültü patırtının ortasında sükûnetle dolaş; sessizliğin içinde huzur var. sakın; bunu unutma... herkesle dost olmaya çalış. sana bir kötülük yapıldığında verebileceğin en iyi yanıt unutmak olsun... bağışla ve unut! ama kimseye teslim olma... içten ol; telaşsız anlat... kısa, açık ve net konuş... başkalarına da kulak ver... aptal ve cahil oldukları zaman bile dinle onları; çünkü, dünyada herkesin bir öyküsü vardır. yalnız plânlarının değil, başarılarının da tadını çıkar... ne kadar küçük olursa olsun işinle ilgilen. hayattaki tek dayanağın işindir, unutma! sevebileceğin bir iş seçersen yaşamında bir an bile çalışmış ve yorulmuş olmazsın. işini öyle seveceksin ki başarıların bedenini ve yüreğini güçlendirirken, verdiklerinle de yepyeni hayatlar başlatmış olacaksın... olduğun gibi görün, ya da göründüğün gibi ol... sevmiyorsan eğer sever gibi yapma... sevdiklerine tanıdıklarına önerilerde bulun... ama asla hükmetmeye kalkma... insanları yargılarsan onları sevmeye zamanın kalmaz. ve unutma ki, insanlığın asırlardır sevgi konusunda öğrenebildiği, kumsaldaki bir kum taneciği bile değildir. aşka sakın burun kıvırma... aşk nedir? çöl ortasında yemyeşil bir bahçedir... o bahçeye bakmayı hak etmiş bir bahçıvan olmak için, her bitkinin sürekli ilgiye, yardıma, bakıma, sevgiye ihtiyacı olduğunu unutma. hayatta kaybedebilirsin... kaybetmeyi, ahlaksızca bir kazanca tercih et. birincinin acısını bir an, ötekinin vicdan azabı bir ömür boyu sürer. bazı idealler o kadar değerlidir ki; o yolda mağlup olman bile zafer sayılır... bu dünyada bırakacağın en büyük miras dürüstlüktür... yıllar geçiyor, geçecek... yılların geçmesine öfkelenme... gençliğe yakışan şeyleri gülümseyerek teslim et geçmişe... yapamayacağın şeylerin, yapabileceklerini engellemesine izin verme... rüzgarın yönünü değiştiremiyorsan eğer... yelkenini rüzgara göre ayarla... çünkü dünya karşılaştığın fırtınalarla deği, gemiyi limana getirip getiremediğinle ilgilenir... ara sıra, kendini tutamayabilirsin... yüreğinin isyana kaptırabilirsin... fakat unutma: evreni yargılamak imkansızdır. onun için kavgalarını sürdürürken bile kendinle barış içinde ol... annenin seni doğurduğu saatleri hatırlıyor musun? sen ağlarken herkes gülüyordu... öyle bir ömür geçir ki, sen öldüğünde herkes ağlasın... sabırlı, sevecen ol... erdemini yitirme... önünde sonunda sahip olduğun tek servet yine kendinsin... görmeye çalış ki, bütün pisliğine ve kalleşliğine rağmen dünya yine de insanoğlunun biricik güzel mekânıdır...' "
·
233 görüntüleme
Emre Gündaş okurunun profil resmi
Kaleminize zihninize emeğinize sağlık
Kardelen Yasemin ARLI
Kardelen Yasemin ARLI
Yazın cidden beğendim. Çalışmanın öneminin tarifini 12 yaşından beri çalışan bir insan olmanın verdiği gururla yazmışsın hissettim🌟
Kardelen Yasemin ARLI okurunun profil resmi
Emre Gündaş
Emre Gündaş
Nezâketiniz için teşekkür ederim. Hayat şartları ve maalesef dünya diyoruz... Herkes için farklı bir sınavı var😊
❃Kübra❃ okurunun profil resmi
Çok güzel bir paylaşım. Teşekkür ederiz 😇🦋🫶
Kardelen Yasemin ARLI okurunun profil resmi
❃Kübra❃
❃Kübra❃
Rica ederim efenim 😊 arada faydalı bilgiler de lâzım...
1 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.