Binbaşı Willmer'den aldığım bir haber, 16. Kolordu birliklerinin daha tarafımdan emredilen alana gelmediğini bildiriyordu. Bunun üzerine Kolordu Komutanına ge cikme nedenini sordum. Aldığım yanıtta, çok yorgun olan birliklerin bir taarruz yapacak durumda olmadığını bildiriyordu.
Bu nedenle, daha o akşam, Anafarta çevresinde toplanan bütün birliklerin komutasını, Arıburnu cephesinin kuzey kanadında bulunan 19. Tümen Komutanı Albay Mustafa Kemal Bey'e verdim.
İlk askeri başarısını Trablusgarp 'ta gösteren Mustafa Kemal, sorumluluk ve görevden zevk duyan bir komutan özelliği taşıyordu. Daha 25 Nisan sabahı 19. Tümenle ve
hiçbir yerden emir almaksızın kendiliğinden çatışmaya katılarak
düşmanı kıyıya kadar püskürtmüş ve bundan sonra üç ay süreyle kırılmaz bir güçle sürekli düşman saldırılarına karşı koymuştu.
** Ona tam anlamıyla güvenilebilirdi. **
Nitekim 9 Ağustos sabahı erkenden, önceden üç kere emredildiği halde yapılmayan taarruz, Azmakdere'nin iki yanın da yapıldı ve düşman çeşitli yerlerden kıyıya doğru sürüldü.
Mestantepe düşmandan geri alınamadı. Kaybedilen 24 saat içinde birçok İngiliz askeri daha kıyıya çıkmış bulunuyordu.
Anafarta savaşlarının ikinci buhranı da böylece atlatılmış oldu. Anafarta'da düşmanın ilerlemesi ancak son dakikada durdurulabildi.
15 Ağustos günü öğleden önce, Kocaçimen dağına ve bitişiğindeki Conkbayırı tepesine, Mustafa Kemal'in kendisinin düzenlediği ve yönettiği taarruzla düşman piyadesi, bu tepelerin kuzey yamaçlarına doğru geri sürüldü.
Bu taarruza Güney Grubunun yedek kuvvetleri de katıldı. Bu taarruz sonunda, duruma egemen olan bu tepelerin Türkler elinde kalması kesin olarak sağlandı.
Sayfa 112