Abbas Sayar bir köy edebiyatçısıdır. Özellikle Orta Anadolu’nun doğasını, insanlarını ve yaşam tarzını anlatır. Köy yaşamını, insanların ağır kış doğasında hayat koşullarını, yaşam biçimlerini ele alır. Yılkı Atı eserinde orta Anadolu’nun yoksul köylerinden birini ele almaktadır. O yıl her zamanki gibi kış ağır, acı yüzünü göstermiştir. İbrahim o yılın mahsulünü düşünerek bu senenin çok Çetin geçeceğini ve kıt kanaat geçeceğini düşünür. Çok sevdiği atı dorukısrak’ı düşünür artık takatten düşmüş, iş göremez hale gelmiş ve ona vereceği samanın gereksiz olduğunu düşünür. Büyük oğlu Mustafa’ya dorukısrak’ı yılkılıka bırakmasını söyler. Mustafa ve küçük kardeşi Hasan Dorukısrak’ı alır uzak bir ovaya götürürler yolda bir daha dönmesin diye de taşlarla bedenini kanatırlar. Dorukısrak her zaman donmeye çalışır anca Mustafa ve küçük kardeşi ona taş atarak kovalarlar. Dorukısrak yilkilikta başka atlarla tanışır. Ve bir daha dönmez ancak çok Çetin bir Kış geçirirler. İbrahimin bir tayı olur bir bahar mevsimi dorukisrak çıka gelir İbrahim tayını onunla tanıştırır ve çok mutlu olur. Ancak dorukısrak tayı peşine takar ve gider. Günlerce İbrahim ve oğlu dağlarda ovalarda dorukısrak’ı ve tayini arar ama bulamaz, hatta karakola gider benim atlarım çalınmıştır diye ihbar eder ancak ordan da bir sonuç bulmaz. Köyde uğrayacağı utancını, mahcubiyetini ve rezilliğini düşünerek de çokça sinirlenmiş ve öfkelenmiştir ki, başını köy yönüne çevirerek: “ulan namussuz Doru, ulan nankör tay bir daha isminizi ananın, arayanın, soranın aklından geçirenin anasını avradini sülalesini…” diye küfürler ederek bağırdı. Hırsla üzengileri vurdu ve dört nala köye döndü….

Yılkı AtıAbbas Sayar · Ötüken Neşriyat - Edebiyat Dizisi · 20156,2bin okunma

·

65 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Fatih ZEYREK