Bat Dünya Bat"Bat Dünya Bat" Turgut'un repliği okuyanlar bilir. Turgut,yazarımızın "Tutunamayanlar" eserindeki ana karakterlerden biri. Ve bir rivayete göre Tehlikeli Oyunlar bu eserin devamı niteliğinde olduğundan mütevellit böyle bir giriş yapayım dedim.
Oğuz Atay eserlerini çok geniş bir perspektif içerisinde ele almış. Tarih , felsefe , din , siyaset ,sosyoloji, kişisel gelişim ne ararsanız var eserinde. Fazla arketiplerin yer aldığı bu kitapları anlamlandırabilmek için biraz ön bilgi gerekiyor. Çünkü eserde başka yazar ve bu yazarların eserlerine dair atıflar var.
Tehlikeli Oyunlar da yakalayacağınız 3 eser ,
Hayat Denen Oyun / Eric Berne
Yeraltından Notlar / Dostoyevski
Hamlet
Bu minvalde bu güzellikleri de okumamız gerekiyor .
Kitabın ana karakteri Hikmet aristokrat sınıfının kendisini mahkum ettiği global dünyadan kaçarak bir gecekonduda kendini bulmaya çalışır. Hasta bir adam rolüne bürünür ve hastalığının farkında bile değildir. Kendi zihin dünyasında Oyunlar oynamaya başlar.
Oyun kelimesi bazen gerçek anlamda bazen mecaz anlamda kullanılmıştır bunu ayırt edebilmek oldukça zordur . Fakat Hikmet "Oyuna gelmeyelim Albayım " diyerek kısmen de olsa arada kendini açığa verir.
Oğuz Atay zihinsel yolculuk furyasının öncüsü diyebileceğimiz bir kalem olduğu için karakterleri hayallerle yaşatmayı kendine şiar edinmiştir.
Evliliğe karşı olan yazarımız eserinde bu bakış açısını Sevgi ve Bilge üzerinden bizlere sunar. Daha doğrusu evliliğin bir süre sonra alışkanlık olarak süregelmesi , zihninde aitlik duygusunu kamçıladığı için bağımsız bir birlikteliğin kendisini beslediğine inanır ve Bilge karakterini oluşturur. Gerçek hayatında da Oğuz Atay bunu yaşamıştır.
Dolayısıyla Tehlikeli Oyunlar baş karakteri eşinden ayrılmış Hikmet Benol'un, benliğini bulma yolunda bir gecekonduya kaçıp burada oynadığı oyunlardır diyebiliriz.
Yazarak kendisini ifade etmeyi seven Oğuz Atay zihninin bütün köşelerinde gezinerek bu yolculuğuna bizleri de ortak eder. Kitabın sonuna geldiğinizde ise kendinizi şu üç varsayımla muhatap olmuş bulursunuz .
1. Hikmet evde yalnızdı, hersey hayal dünyasında yaşadı ve sonra intihar etti.
2. Hikmet bunalımdaydı, eski yaşadıklarını hayal etti ,gecekondudaki insanlarla biraz vakit geçirip dayanamadı ve gitti.
3. Herşey ama hersey tamamen hayal ürünü ve bir rüyadan ibaretti.
Sizin tercihiniz hangisi olurdu ?
Son olarak binlerce parçaya bölündüğümüz bu hayat hengamesinde umarım üzerimize oynanan oyunları nasihate çevirebiliz. OYUNA GELMEYELIM =)
Filmseverler için "Parçalanmış" serisini de tavsiye ederek keyifli okumalar diliyorum.