Okuması zor bir kitaptı. Aslında faydalı olabileceğini "hissederek" satın aldığım bir kitaptı. Oysa ki her şey çok güzel başlamıştı ilk etapta. Kargolama, süreç ve kavuşma anı... Hatta ilk sayfalarda verilen bilgiler okuyucu açısından oldukça değerliydi. Hey! Kitabı eleştirmeye nereden başlayabilirim bilmiyorum. Çünkü neredesinden tutarsam tutayım, kitaptaki bilgiler aklımdan çok elimde kalıyor. Neden elimde kalıyor diye soracak olursanız eğer, kısacası yazar sizi ısrarla parmakla okumaya -bakınız teşvik ediyor demiyorum, bilakis zorluyor... Üstelik kitap bittikten ve siz başka kitapları okurken dahi parmağınızla olan ilişkinizi "ölüm sizi ayırana dek" bitirmemenizi istiyor. Geldik kitaptaki alıştırmalara! Aboov! Abicim sen bu alıştırmaları boşadığın eski eşlerin için mi hazırladın? Çok ciddiyim! Onlara garezin mi var? Doğru söyle! Alıştırmaların uygulanabilirlik seviyesi neredeyse imkansız. O yüzden ilk alıştırmalar dahil hiçbirini uygulamamaya adeta yemin ettim diyebilirim. Geldik okuma hızımızın kitap bittikten sonra yüzde kaç artacağına. Bu kısma geçmeden önce bir şeyi açıklığa kavuşturmam gerek. Kitabın başlarında size okuma hızınızın, yalan söylemiyorum, en az üç-dört kat artacağını söylüyor. Kitabın sonlarına gelindiğindeyse gerçeğin farkına o da varıyor olsa gerek, yazar elinizden nazikçe tutup; Hey! Dostum, üzülmene hiç gerek yok, en azından şu ana kadar okuma hızın yüzde 10'cuk artmış olması gerek, diye de nasihatte bulunuyor. Bu kısımda arkanıza yaslanıp, yazara; Allah razı olsun yaa! Diyebiliyorsunuz. Ben demedim ama ;) Gelelim en akla yatkın olan kısmına. Yazar size gerçek bir okumanın (bu arada parmakla okumaya devam) gözle ve içinden konuşma yapmadan yapılması gerektiğini söylüyor. Yani siz içinizden okumayacak, dilinizle sufle vermeden yalnızca gözünüzle okuyacaksınız. Bence bunu herkes yapamaz. Şahsen ben yapmayı denesem de bu kez de okuduklarımdan bir şey anlayamadım. Bu konuda biraz da kendi düşüncelerimi yazarak incelememe bir son vermek istiyorum. Bence "anlayarak hızlı okuma" tıpkı güzel şarkı söyleyebilmek gibi Allah vergisi bir şey. Yani söylemek istediğim şey, ne yazık ki dünyadaki herkesin güzel şarkı söyleyemeyecek olması ya da herkesin ünlü olamayacak olması gibi bir şey bu. Ya da tüm erkeklerin kaslı, güçlü ve mükemmel; tüm kadınlarınsa güzel, nazik ve zeki olamayacak olması gibi. Okumak da bir zeka işidir. Zaten yazar da bunu anlamış olacak ki, kitabın son bölümlerinde bu araştırmaya girip, işitsel zekâya sahip insanların hızlı okumada diğerlerine nazaran daha da zorlandıkları ifade etmiş. Demem o ki ben kitaptan aradığımı bulamadım. Beni tatmin etmedi. Alıştırmalar, her neyse... Ölmüş adamın arkasından... Tövbe estağfurullah :) Canımı sıkıyor benzin fiyatları... Ne olacak bu ülkenin hali? Keyifli okumalar dilerim ;)

Anlayarak Hızlı OkumaPeter Kump · Yakamoz Yayınevi · 202150 okunma

·

51 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.