Kesinlikle kendisini okutan bir kitap ve okumak isteyenlere tavsiye ediyorum. Asla sıkmıyor. Anlattığı şeylere çektiğini düşünüyorum. O kitabı okurken sahillerde dolaştık, dokunarak hissettik etrafı kıvrımları ile, sahillerin, hayvanların kokusunu duyduk, savaşı hissettik. Bu anlamda oldukça güzel bir kitaptı. Devamı SPOILER içerir lütfen kitabı bitirmeden gerisini okumayın. Son kısımları kalbim incinerek okudum. Hatta kitabın bir kısmına kendi yazdığım notu astım. Daha fazla okuyamayacağım kalbim daha fazlasını kaldıramıyor diye. 4 gün biraz duraksadım sonra bitirdim. Bu kadar pozitif ve güzel anlamlar taşıyarak ilerleyen bir kitapta bazı olumsuzluklar olması insanın yüreğini burkuyor. Tabiki savaş anlatan bir kitapta tecavüz , ölüm, sonuca bağlanmayan aydınlatılmayan olaylar olması kaçınılmaz ama insan istiyor ki Marie babasına kavuşsun, insan istiyor ki babasına ne olduğunu bilelim, insan istiyor ki Marie geri kalan hayatında mutlu bir ilişki yaşasın, sevilsin yalnız kalmasın, insan istiyor ki Werner ölmesin başarılı bir bilim adamı olsun. Çünkü werner üstüne düşen her şeyi yaptı başarılı olmak için. Ne frederick kadar duyarlı bir insan idi ne diğerleri kadar duyarsız. Aslında olması gerektiği şekilde davrandı kendi tecrübesine odaklandı. Fakat bu bağlamda ne Frederick başarılı oldu hayatta ne Werner, bu bana doğru olan bir şey yok gibi hissettirdi. Frederick doğru olanı yaptı ama dönemine ve bulunduğu ortama fazlaydı ve cezasını ömür boyu sakat kalarak çekti, Werner içine sinmese de şartlara uyum sağladı kendisine söylenenleri yaptı fakat yine üstünün kıskançlığından dolayı savaşa gönderildi ve öldü. O kadar okuyunca insan Werner başarılı olsun hayallerini yaşasın istiyor. Jutta ve Frau Elena ve diğer kızlarına başına gelenler olmasın istiyor. Jutta abisini unutmasın onu hep sevgiyle hatırlasın istiyor. Açıkcası sonlardaki soğukluğuna ben biraz kızdım. Bu anlamda kitap benim için mutlu sonla bitmedi. Kitap okurken hep pozitif duygular ile okuttu kendisini ama sonu huzursuz etti. Yine de bu kitapta bence süreç önemliydi. Süreç olarakta okuduktan sonra buruk bir umut ve umutsuzluk karışımı his bıraktı. Dizisi varmış kısacık. Onuda müsait olduğum bir vakitte izleyeceğim. Gözlerini aç ve sonsuza dek kapanmadan önce onlarla neler yapabileceğini gör. Ölmeden önce yaşamak istemez misin ? Tüm hayatın boyunca beklersin ve sonunda gelir ve hazır mısın ? Bazen o kadar küçük bir şey öylesine güzel ve öylesine değerli olabilir ki Gözlerinizi açın çocuklar ve sonsuza kadar kapanmadan önce onlarla ne kader çok şey görebilirseniz görün. O, sana benziyor. Başkalarının göremediğini gören bir çocuk o. Marie-Laure” dedi Étienne hiç tereddüt etmeden.Elini iki eliyle sıktı.”Bugüne kadar benim hayatıma giren en güzel şey sensin. (burada o kadar huzur bulmuştum ki bir insanın duymaktan en çok hoşlanacağı cümledir belki) Belki de değişen şey, onlara bakan gözlerdi. Bazen fırtınanın göbeğinde olmak, en güvenli yerde olmak demekti’. Engelleri fırsatlar olarak gör, Reinhold. Engeller insana ilham verir. Tanrım, kaderin yakınlaştıramayacağı hiç bir mesafe yok .”

Göremediğimiz Tüm IşıklarAnthony Doerr · Diyojen Yayıncılık · 2019932 okunma

·

27 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Xyz