Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

54 syf.
9/10 puan verdi
·
53 günde okudu
Nietzsche ve Schopenhauer İle Küçük Bir Söyleşi
Kitap;iki oturum sonucu sembolik röportajlardan oluşur. İlk oturum:İnanç ve özgür irade üzerine sorulan sorulardan,irdelenen meselelerden meydana gelir. Nietzsche'ye göre özgür irade diye bir şey yoktur.Ona göre;Tanrı tarafından yaratılanlara sunulan seçeneklerde sınırların ve mecburiyetlerin olması özgür irade ortamıyla celişir.İnanç konusunda ise yine bildiğimiz gibidir.İnancı;kişinin kendisine yabancılaşması,zoraki tutulan karaktere büründürülmesi olarak yorumlar.İnanma isteği kişinin ihtiyaç duyduğu yasaklı duygudan başka bir şey değildir.Bu sebeple her din korku ve gereksinimden ileri gelmiştir. Schopenhauer:İnsanın karar verme yetisi olduğu müddetçe özgür iradenin var olduğunu savunur.Fakat bu düşüncenin derinlerine inildiğinde Nietzsche'den farklı düşünmediği ortaya çıkar.Daha önce Schopenhauer'un 'İstencin(iradenin) Özgürlüğü Üzerine' kitabını okuduğumda fikrini detaylıca açıklayıp örneklendirdiğini görmüştüm.Mesela yüzeysel olarak özgürlük bizim özbilincimiz ve eylemlerimiz için geçerliyse bizler siyahı veya beyazı seçmekte,sağa veya sola gitmekte,çay veya kahve içmekte karar verme imkanına ve seçenekleri değerlendirmeye vakıf olduğumuz için özgür iradeye sahibiz.Fakat konu 'İrade edimlerinin başlangıcı' ise burada işler değişir.Bilmek istediğimiz şey:Kişinin istemesinin neye bağlı olduğudur.İki seçeneği olan bir kişi aynı şartlarda üçüncü bir seçenek olduğunda onu seçer miydi?Sorgulanan şey bu.Bize sunulanlar ne kadar esnek ve ne kadar özgür bir ortamda mevcut.İnsan seçeneklerin dayatıldığı ortamda mı daha özgürdür yoksa seçenekleri kendi ürettiği ortamda mı?Bir şeyi seçmeye zorlanmak dahi özgür iradeyle çelişmez mi oysa!İnanç konusunda ise dinin iki fonkisiyonundan bahseder:Birinci fonksiyonu;İnancın hakikat kısmı bu Tanrı ile sınırlıdır. İkinci fonksiyonu;Yalan ve aldatma kısmıdır.Bu da toplumların,insanların dini kimlikleri ile sınırlıdır.Dinin;insanları uysallaştırmak için bir araç olduğunu söyler.Fakat insanların icat ettiği zihin ürünü olduğuna da değinir.Çünkü her insan her zaman metafizik açlık çekmiş,sorularına,korkularına,inançlar ile cevap aramıştır.İkinci oturum;Etik ve mutluluk üzerineydi. Nietzsche'ye göre ahlaksal gerçeklikler yoktur.Ahlaki olarak adlandırılan davranışlar belirli fenomenlerin yalnızca yorumlanışıdır.Kişinin sadece sonuca odaklanıp yararlı veya zararlı olmasına karşı iyi-kötü kavramını geliştirmesidir. Schopenhauer'a geldiğimizde ahlaki eylemlerin varlığını kabul eder.J.J.Rousseau 'ya göre 'merhamet' tüm erdemlerin başındaysa Schopenhauer'a göre de bencilliğin yokluğu erdemlerin başında gelir kişi böylece empati duygusuyla şefkate,merhamete ve adil bir karaktere sahip olur.Mutluluk bahsine gelince:Nietzsche'ye göre salt ve sürekli mutluluk imkansızdır.İnsanların mutlu olma sebeplerinden biri de umutlu olmasıdır bu yüzden umut, tüm kötülüklerin ve hayal kırıklıklarının kaynağıdır. Schopenhauer da mutluluk konusunda Nietzsche ile benzer görüştedir ki zaten pesimist filozof olarak tanırız kendisini.İnsanlar dünyaya mutluluk ve haz istemleriyle dolu gelir fakat sonuç olarak onlara kalan bu yolda harcadıkları beyhude,budalaca bir çabadır.İnsan deneyimleri sayesinde mutluluğun bir serap olduğu kanısına varır.Özetle:Çok mutsuz olmamanın en güvenilir yolu hayatta çok mutlu olmayı istememektir. Mükemmel bir kitaptı bana çok şey kattı okumanızı tavsiye ederim.
Nietzsche ve Schopenhauer ile Küçük Bir Söyleşi
Nietzsche ve Schopenhauer ile Küçük Bir SöyleşiOğuz İnel · Fihrist · 20236 okunma
·
20 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.