Yazarın kendi hayat hikayesinden izler taşıyan bu kitapta bazı kaynakların gerçek hayattan bazılarının kurguyla elde edilmesinden oluşmuş olduğu vurgulanmaktadır. Ayrıca kitabın adını yazarın eşi Marilyn koymuş. Nietzsche’yi daha yakından tanımak için ve hatta Nietzsche’yi henüz tanımak isteyenlerin bu kitapla başlamasını öneririm. Örneğin Nietzsche ‘ye en iyi fikirler yürürken aklına gelirmiş. Yanından kâğıt kalemi eksik etmezmiş. Bir de “Benim evim bavulumdur. Evimi kaplumbağa gibi sırtımda taşırım.” diyor. Peki o halde, 19. Yüzyıl Viyana’sında, o dönemin entellektüel çevresiyle Dr. Breuer, Freud ve Nietzsche arasında ilerleyen ve psikanaliz üzerine çok şey öğreneceğiniz şahane bir yolculuğa çıkmaya haşzır mısınız? Freud o yıllarda öğrenci fakat aynı zamanda Dr. Breuer’in en yakın fikir arkadaşı. Nietzsche ise henüz iki kitabı yayınlanmış, fakat kimsenin tanımadığı, yoksul ve yapayalnız, 3 arkadaşı tarafından ihanete uğramış bir filozof’tur. Dr. Breuer ile yolları Lou adında bir kadının (Nietzsche ile ilgili) mektup yazmasıyla kesişir. Nietzsche’nin bazı sıkıntıları vardır. Lou’ya yazdığı bir mektup’ta intihar’dan bahsetmiş, ayrıca geçmeyen başağrıları, kör olma gibi riskler taşıdığını düşünmektedir. Tedavi olmayı reddeden ve hasta olmadığını savunan Nietzsche en sonunda arkadaşının ısrarı üzerinde doktor Breuer’i ziyarete gider. Fakat filozof’u tedaviye ikna etmek hiç kolay olmayacaktır. Sonunda doktor filozof’a tedavi olması için bir fikir sunar. “Kliniğe yatın sadece fiziksel semptom ve ilaçlarınıza yoğunlaşalım, bu ara sizde karşılık olarak benim zihnimle ilgilenin, ruhumun doktorluğunu yapın.”der. Bundan sonra uzun ve ağır işleyen karşılıklı konuşarak terapileri başlar. Burda Nietzsche’nin felsefi düşünceleri, aforizmaları devreye girer. Çok iyi birer dost olurlar. Sonunda bir bakmışsınız kendinizi düşünceler silsilesinde kaybolmuş olarak bulmuşsunuz. Kitabı özetlemek çok zor çünkü minik bir özet yetmez içindeki dolu dolu bilgileri anlatmaya… Bu kitabı özellikle Felsefe ve Psikoloji alınındaki kitaplara ilgi duyanların okumasını öneririm. Not: Kitapta, bunalımlar, nevroz, bazı hastalıkların bilmeyen tedavi yöntemleri, hipnotizma, ölüm korkusu gibi gibi bir çok konu içermektedir. Kitabı okurken beyninizi yakan cümlelerle karşılaşıp, bu duygularımın tercümanı olan doktor’un kitapta şu sözleri dile getirmesi çok hoştu. “ Sevgili Friedrich Nietzsche bazen öyle şifreli konuşuyorsunuz ki söylediklerinizi anlamakta güçlük çekiyorum.” 3 günde okuduğum muhteşem bir psikanaliz’e yolculuktu.

Nietzsche AğladığındaIrvin D. Yalom · Ayrıntı Yayınları · 202453,3bin okunma

·

52 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Duygu