Gönderi

224 syf.
1/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Haruki Murakami – Sputnik Sevgilim
İncelemeye başlamadan evvel, bu kitabı neden okuduğumu belirtmek istiyorum; Tamamen kişisel bir tercih olan, “Her Yazardan En Az Bir Kitap Okumuş Olmak” hedefim nedeniyle oldukça popüler olan Japon yazar Haruki Murakami’nin de bir kitabını okumak istedim. Kitapçıda karşıma çıkan, adı nedeniyle dikkatimi çeken “Sputnik Sevgilim”i okumaya başladım. Ve ilk defa Murakami okuyacaklar için buraya naçizane birkaç tavsiye bırakmak istedim. Kitap, hiçbir edebi kaygı taşımadan dümdüz bir dille yazılmış. Kitaptaki betimlemeler, karakter analizleri sırf yazılmış olmak için kitaba eklenen, bütünüyle eğreti duran satırlar olarak tanımlanabilir. Özellikle kitabın ilk kısmında, ileride kitabın ortasında anlatılacak konularla ilgili minik bir girizgâh yapıldığından, kitabın başında olaya dahil olmak oldukça zor bir hale gelmiş. Tıpkı, bazı filmlerin en sondaki sahneyi filmin başında izleyiciye gösterip, “Hadi filmin sonunu tahmin et bakalım” demesi gibi bir şey olmuş. Kitap Sumire, K., Myu başkarakterlerinin etrafında şekillenmekle beraber birkaç tane daha yan karakter barındırıyor. Sumire’nin Myu’ya olan eşcinsel aşkı, K.’nın Sumire’ye olan aşkı, Sumire’nin ise K.’yı sadece iyi bir dost olarak görmesi, K.’nın öğrencilerinden birinin velisi ile sevgili olması ama ona âşık olmaması şeklindeki çarpık ilişki denklemlerinin dışında kitapta hiçbir şey yok denilse yeridir. Sumire’nin yazar olma hevesi, kitabın başında Myu’nun pandoranın kutusu gibi sakladığı ve bir gecede tüm saçlarının beyazlamasına sebep olan bir sır, -müthiş bir beklentiye giriyorsunuz ve kitabın ilerleyen bölümlerinde bu sırrın Myu’nun lunaparktaki dönme dolapta başına gelen ve sadece paralel evrendeki kendini izlediği bir olaydan ibaret olduğunu öğreniyorsunuz- Sumire’nin Myu ile birlikte gittiği Yunan Adası’nda kaybolması, K’nın ve Myu’nun Sumire’yi aramaya çalışması ancak Sumire’nin bulunamaması, bu kayboluşun aslında bir paralel evrene geçiş olduğu ve Sumire’nin başka bir evrende yaşamaya devam etmesi anlatılmış. Kitabın sonu hiçbir yere bağlanmıyor, bununla birlikte yazar, okuyucunun da hayal gücü ile bir son düşünmesine izin vermeyecek şekilde bitiriyor kitabı. Bu arada, belirtmeden geçemeyeceğim; kitapta K.'nın Yunan adasına gittiği bölüm anlatılırken, Türkler ile ilgili son derece rahatsız edici satırlara yer verilmiş olup, bu bölüm kitaptan ve yazardan soğumam için ziyadesiyle yetti. Velhasıl -Murakami severler tarafından acımasızca kabul edilebilir bu eleştiri- bu kitabı okumak yerine, Youtube’den Madrigal’in Seni Dert Etmeler şarkısını açın ve şarkıda geçen; “Başka bir evrende en güzel halinle, Sen hayata karış ben daha da biteceğim. Kırgınım kendime, üşüyorum gölgende Henüz bilmesen de belki bir gün geleceğim” sözleri üzerine beş dakika kadar düşünün, kitabı bitirince yaşayacağınız etkinin aynısını size yaşatacaktır. Böylelikle zaman israfı da yapmamış olursunuz. O zaman linki aşağıya bırakıyorum :) youtube.com/watch?v=h5oHhGl...
Haruki Murakami
Haruki Murakami
Sputnik Sevgilim
Sputnik SevgilimHaruki Murakami · Doğan Kitap · 20165,8bin okunma
·
1 artı 1'leme
·
22 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.