Gönderi

İçimizden koparılan Kudüs
Bilinen bu gerçeği tekrarlama ihtiyacı duyuşum, Filistin ve Ku düs sorununu basit bir Arap-İsrail anlaşmazlığına indirgeyen söylemin gittikçe yaygınlık kazanması, böylesi bir dilin medyaya hakim ok ması, konuya en duyarlı çevrelerde bile bunun içselleştirilme eğilimi göstermesi sebebiyledir. İsrail'in attığı askeri diplomatik hiç bir adım Kudüs'ü merkeze almadan anlaşılamaz. Filistin konusunda geliştirile- cek hiç bir çözüm Kudüs'ün geleceği gözönüne alınmadan meşruluk kazanamaz, uygulanabilirliği garanti edilemez. Bu nedenle, son 15 yıldır, barış süreciyle birlikte konunun Arap- İsrail çatışmasından, sanki denklik söz konusuymuş gibi Filistin-İsrail sorununa indirgenmesi; biz de de "Araplar bile anlaştı” gerekçesinin ileri sürülmesine neden olmaktadır. Oysa tüm Araplar, Filistinliler vazgeçse bile Kudüs hepimizin gündemidir. Gazze'den Yahudi işgalci/yerleşimcilerin, çekilmesinin perdelediği esas konu 'Kudüs'ün işgal edilmişliği'nin daha da pekiştirilmesi, bunu gerçekleştirirken de gündemden düşürülmesidir. Bu konuda son gelişme İsrail'in 1967 işgal sınırına da tecavüz eden "utanç duvarı"nın Doğu Kudüs'ü de içine alacak şekilde uzatılmasıdır. İşgal edilmiş ve diğer Filistin bölgelerinden yalıtılmış Kudüs "utanç duvarı" ile tümüyle koparılmaktadır. İkinci gelişme Gazze'den sonra Bati Şeria'nın yeni Yahudi işgalcilere açılmasının yanı sıra Kudüs'ün çevre- sinin de bu 'etten duvar'la tahkim edilmesi olacaktır. Bu zamana kadar Kudüs'ün çevresine planlı biçimde Yahudi yerleşim birimleri inşa ederek kuşatan İsrail; bunu perçinleyecek biçimde 'utanç duvarı' ile kuşatmaya hazırlanıyor. Gazze'den çekilmeyi alkışlamak yerine adım adım "bizden koparılan" Kudüs'ü konuşma vaktidir.
Çizgisiz Defter
Çizgisiz Defter
Akif Emre
Akif Emre
·
37 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.