Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

8 Mart Çiçek Alınarak Kavranmaz.
Birincisi edebiyat değil sosyolojik ve tarihi bir gerçek. İkincisi ise: bir Mayısı nasıl çiçekler ve güller ile kutlamıyorsan; kadınlar gününün de bundan farkı yoktur. Ancak: kadınlar günü ezilmiş, bastırılmış, sistemin çarklarında yoğrulmuş kadınların anlayabileceği, felsefi, sosyolojik ve tarihi okumalar yapabilmiş kadınların günü olabilir. Yoksa: çiçekler alıp bugünün anlamını yok eden, tarihi misyonundan koparıp onu yalnızca “kadınların bir günü” olarak tüketim çılgınlığına iten bir süreç kaçınılmaz olarak cehalettir. Bu cehaleti yenmenin anahtarı ise sınıf savaşımını kavramaktan, kadın mücadelesini okumaktan geçer. O zamanların enternasyonel kadın dayanışmasının aldığı kararlardan sadece biri; “kadın işçilerin oy hakkı mücadelesinin sınıf mücadelesinden ayrı bir dava olarak ele alınamayacağı ve bu alanda verilecek her türlü tavizle, herhangi bir ilkesel sapmanın, tüm işçi sınıfı davasına zarar verecek bir taviz olduğunu” savunan önerge, daha 1900’lerin başında bu tartışmaların kabul olduğu bir dünyada şu anda çiçek ve böcekten söz ederek bunu “edebiyatlaştırmayın” demek tam olarak saçmalamak, tarihi yanıltmak ve oportünist çizgi üzerinden bir kadın olarak mücadeleyi çiçeğe indirgemektir. Bir burjuva kadın çiçek ile kutlayabilir ancak proleter bir kadın kutlayamaz. Kadınlar günü bile sınıfsalken nasıl olurda bunu yorumlamayı edebiyat zannedersin ? Gerçekten şaşırıyorum … O yüzden sistem içi barışık çiçekleşmek yerine sistemle kavga ilerici kadınların başlıca sorunudur. Kadınlar günü, emekçi sınıflardan kadınların kendi özerk taleplerini yansıttıkları, gerçek bir özgürleşme ve eşitlenme arayışıdır.
··
465 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.