Drama doğrudan beklemeyi, cehaleti, çaresizliği ve can sıkıntısını tasvir ediyor. İnsanoğlu olarak güçsüzüz ve can sıkıntısı, yalnızlık ve yabancılaşma yaşıyoruz. Çocuğumuz ya da eş/ortağımız yok; Estragon ve Vladimir tamamen insanoğlunun yalnızlığını temsil ediyor. Bize eşlik edecek, acımızı, ızdıraplarımızı dindirecek kimse yok aslında. Hiçbir sistemin, ideolojinin, bireyin ve hatta Beckett'a göre yaratıcının bizi özgür kılamayacağı doğrudur. Bekliyoruz ama kurtuluşumuz ya da özgürlüğümüz asla gelmiyor; Godot, istesek de istemesek de asla gelmeyecek. ... Vladimir ve Estragon bana göre nihilist bir ruh haline yakınlar ama tam olarak değil. Hâlâ umutsuzluğun cesaretlendireceği kadar iyimserliğe de sahipler çünkü. Aslında iyimserlik yerine dinamik olarak bir 'beklentiye' sahipler. Oyunun ana teması bu. İkili hiçbir şeyin olmadığı, zamanın durduğu bir yer ve zihinsel durumdalar. En büyük endişeleri de geceleri Might gelene kadar vakit geçirmek. Bekleyişlerinin aslında boşuna olduğunun onlar da farkındalar ve sadece vakit geçiriyorlar. Bu anlamda onların beklemesi mekaniktir; hareket etmemekle eşdeğerdir. Bir başka anlamda da bu bir görevdir. Gitmek istemelerine rağmen oldukları yerde kalmak zorunda kalıyorlar. Bu coşkulu duygunun evrensel bir uygulanabilirliği vardır, çünkü ne zaman beklesek, bu sabrımızın ödüllendirileceğine neredeyse inandığımız için beklenti içinde oluşumuzu temsil ediyor. Oyunun başlığı bu nedenle amaçsız bekleyiş görüntülerini çağrıştırıyor ve bu, yaratıcıyı, mitolojik bir insanı/varlığı, yaşamın anlamını, ölümü veya başka bir şeyi temsil eden Godot'yu beklemektir. Öte yandan kitabın başlığıyla alakalı da bazı sorular mevcut. Oyunun başlığının kökeni, onunla ilgili her şeyden daha fazla tartışmaya yol açıyor. "Bekliyor" oyunun daha önceki bir versiyonunun başlığıydı. Mesela Martin Esslin, oyunun ana temasının Godot değil, beklemek olduğunu iddia eder. Godot'nun oyunda beklemekten daha az önemli olduğu konusunda herkes hemfikir olsa da Godot kelimesinin kökeni de ilgi çekici. "Godot"nun önemi sorulduğunda Beckett şu cevabı verir: "Bilseydim oyunda bunu söylerdim." Bir eleştirmen de Godot'yu çok yakından tanımlamaya çalışmanın aptallık olduğunu vurgulayarak, "Godot, iki serserinin yol kenarında beklediği ve gelmeyen bir karakterdir" der. 'Godot' kelimesinin anlamını arayanlar, bu eleştirmenin ve bizzat Beckett'ın açıklamalarını 'görmezden gelerek', kelimenin yorumlanmasında büyük (bana göre gülünç) bir yaratıcılık sergiliyorlar...

Waiting for GodotSamuel Beckett · Faber and Faber · 20108bin okunma

·

28 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.