Gönderi

256 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
kül ve kemik
Bir adam tren istasyonunda durmaktadır. Richard. Ve çok sevdiği Paddy'nin ölümünün ardından aklında iki kelime "Kül ve Kemik" Henüz hayatta olmasına rağmen kendisinin de kül ve kemik olduğunu düşünür. Yanından geçen kanlı canlı insanların da. Sevdiğin birinin ölümü insana tam olarak bunu yapar işte. Algıladığın dünyayı parçalar, her şeyin ama her şeyin kül ve kemikten başka bir şey olmadığını hatırlamanı sağlar. Henüz sevdiği birini kaybetmemiş şanslı insanların bilmediği bir duygudur bu ve umarım çok ama çok geç tanışırlar. Ölümle karşılaşmak yeni bir gözlük takmak gibidir, kurşuni bir gözlük. Artık her şeye onun ardından bakarsın, o parlak canlı renkler daha uçucu renkler dönüşür, her an solup yiteceğini bildiğin renklere. Richard'ın kül ve kemiğe dair düşüncelerini okurken şunu düşündüm, eğer sevdiğim birini kaybetmemiş olsaydım (keşke) onun hissettiklerini bu kadar iyi anlamam mümkün olur muydu? Okuduklarımızı ne kadar iyi anladığımız ya da daha derinden hissedebilmemiz zeka ile değil daha çok yaşadığımız tecrübelerle ilişkili gibi geliyor bana. Aynı yoldan geçmediysen yol sana tanıdık gelir mi? Bence kitapların bazı bölümleri, kitabın bütününden daha fazla etki yaratıyor üzerimizde. İlkbahar'ın beni etkileyen bölümü de yukarıda sözünü ettiğim Richard'ın Paddy'i kaybetmesi üzerine hissettiklerine dair olan bölümdü. Kitap çok daha büyük meselelere kafa yoruyor elbette ama bizi o aralar çokça meşgul eden meseleden büyük meselemiz var mıdır ki bu büyük meseleler büyük mesele olsun? İlkbahar güzel bir kitap, serinin üçüncü kitabı ama hala ilk kitap olan Sonbahar'ın gönlümdeki yerini diğer ikisi tutamadı.
İlkbahar
İlkbaharAli Smith · Kafka Kitap · 202232 okunma
·
79 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.