Şiiri sevip, okuduğum halde, şiir yorumlamadan pek anladığım söylenemez. Çünkü biliyorum, şiirler üzerine yorum yazmak hiç de kolay değildir.
Kısacık birkaç cümle ile başladığım bu yolda, Kitap hakkında fikirlerimi, yazara iletmek isterken kendimi inceleme yazıyor olarak buldum. :')
Nerede, nasıl başlayacağımı bilmiyorum...Bildiğim tek şey bu kitabı beğenmiş olmam.
Normalde kitaplarda ki önsözü okuyan biri değilim çok nadir olmuştur okuduğum ama bu kitabın önsözü öyle güzel, açık bir dille, sıkmadan yazılmış ki...
“Hızlı okursan, ritimde yer bulamazsın kendine. Yavaş yavaş oku ki, duyguların kemiğine sinsin dizeler” demiş yazarımız ve eklemiş;
...
“Adabı vardır şiirin
Öyle herkese okunmaz
Herkes de anlayamaz”
...
Bu kitapta kendinize dair çok şey buluyorsunuz, yeri geliyor bir cümleyi okurken düşünüyorsunuz.
Hatta bazı cümleler de "bu benim kesinlikle" dediğim oldu. Kendimi bile buldum.
Bildiğim kadarı ile; birden çok tema üzerinde şiir yazmak zordur. Yazarımız bunu başarmış çünkü sadece aşka dair değil, insanlığa, doğaya, dünyaya hatta kargocuya bile bir sitem evet evet!
“666 Numaralı Kargo” altında yazılan cümleler ise çok başka...çok derin...
Hele ki “B...” başlığı var ki; soluksuz okudum.
Şiir kitabı denilse de, şiir kitabından daha fazlası benim gözümde... Oğuz Atay'dan, Şükrü Erbaş'a, Edip Cansever'den Hakan Günday'a kadar uzanan o sihirli kelimelerin okuyucuyu nasıl ikna ettiğini gösteriyor. Çünkü ben bir Hakan Günday sever olarak, şiirlerinde esinlenerek yazdığı her kelimeye kalbime bıraktım.
Okuyucu nasıl yakaladığını çok iyi göstermiş.
Özellikle bazı başlıklara da tebessüm ettim. :')
“Bir şiir yazmak için, karanlığın dibini görmek gerekiyor.” inandığım cümle bu.. çünkü bazı şairlerimiz acı çekerek yüreğinde ki sızıyı kaleme aldığını biliyorum, yürekten gelen her kelime sonucunda da böyle güzel bir eserler/eser ortaya çıkıyor.
Altı çizilecek çok güzel cümleler var, birçoğunu kendime saklamış olsam da şunu atmadan geçemeyeceğim.
...
“Hiç bir deftere ait olmayan kelimeler gibiyim
Kendi alfabemin can sıkıntısıyla
Yaşıyorum, anlamsızlığın boyutunu”
...
Sevgili 
Banksy bu kitap ilk göz ağrın olmasına rağmen, çok başarılı bir eser ortaya çıkmış.
Okuyucuya “Kasvetli Okumalar” diyorsun, Kasvetli satırlar olsa da bu kitapta, en azından -ben- kendime ait bir ışığı gördüm diyebilirim. •Unutmayalım; karanlıkların içinden doğacak o ışığa ihtiyacımız var.• :')
Çokta kasvetli sayılmaz bana göree :')
Kalbinden geçen emek emek yazdığın her satır da sihirli cümlelerin bol olsun.
-Herkes karanlıktan geçer ama kimse şiir yazamaz.- ve sen bunu çok güzel başarmışsın.
Şiirlerin daim, okuyucun bol olsun.
Yazmaktan hiç vazgeçme...✿
Kitap okumayı seven herkes, şiiri de sevsin.
Hatta bu kitaba da bir şans versin.
··
1 artı 1'leme
·326 görüntüleme
Kısacık bir yorum bu kadar akıcı olabilirdi :') beğenerek okudum, özellikle bazı noktaların fotoğrafını çok iyi çekmişsin, şiirde önem verdiğim en önemli husus hisler. Okurken de yazarken de. Değerli okurlar bu hisleri aldı, sen de almış ve hatta saklamışsın Mina :) Yorumun çok kıymetliydi benim için, bir de üzerine beğendiğini görmek ayrı bir sevinç oldu diyebilirim. Çok okunma taraftarı değilim, popüler bir yazar olmaktan ziyade hislere değer veren bir kitle tarafından okunmak istiyorum ve sen de şuan o kitleye ulaştın :)
Kasvet anası ruhuna sürülen ruj lekeleri yüzünden kitabım yalnızca bir peçete gibi kalmış ama olsun hisleri yakaladın bu bence yeterli :D teşekkür ediyorum her şey için ✨🌹 ikinci kitaba yolun düşerse 'Keyifli okumalar' :')
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.