Gönderi

256 syf.
7/10 puan verdi
·
Read in 6 days
Gotik Unsurlarıyla Bir Türk Romanı: Gölgesizler
Gölgesizler, Hasan Ali Toptaş’tan okuduğum ilk eser sayılmasa da ilk okuduğum romanı diyebilirim. Bundan önce lise hazırlıktayken Ben Bir Gürgen Dalıyım adlı çocuk kitabını edebiyat hocamızın sayesinde okumuştum, ve o zamanlar çocuk kitabı olmasına rağmen edebi dilini çok sevmiştim (bunda tabii ki hocamızla yaptığımız tahlil de etkiliydi) Tabii ki o zamanlar bu yazarın skandalları filan çıkmamıştı -yıl 2019-, o zamandan alıp rafıma dizmiştim diğer kitaplarını. Altı yıl boyunca hiç elim gitmemişti kitaplarına, elime aldığımda da yazarın çıkan skandallarını bilmeden keyifle başlamıştım, taaa ki benim için klasik olan kitabı ve yazarı tekrar araştırana kadar. Öğrendikten sonra biraz kitap elimde süründü yalan yok ama incelememi yazarın karakterinden ayırarak yapmaya karar verdim sonunda. Esere geçecek olursam önce neden bu eseri okuduğumda ve beklentilerimi karşılayıp karşılamadığı ile başlayayım. Gölgesizler, Türk edebiyatındaki gotik eserlerden biri olarak sayılıyor. Gotik eserleri çok sevmeme rağmen, bu eserleri hep dünya klasiklerinden okuyor olmak bir noktada yormaya başlamıştı beni ve biraz da Türk edebiyatına şans vereyim diyerek elime aldım. Aslında eser cidden gotik sayılabilir ama daha çok postmodern bir eser olduğu için böyle bir beklentiyle okumamanızı tavsiye ederim çünkü gotik eserlerdeki her şeyin sonuca varma olayı burada pek de beklenildiği gibi olmuyor. Hasan Ali Toptaş, genelde muhteşem bir kurgudan ziyade muhteşem bir edebi dil okumak isteyenlerin tercih etmesi gereken bir yazar. Ne anlattığı ile değil, nasıl anlattığı ile ilgilenirseniz gerçekten çoğu eserini keyif alarak okursunuz. Yazarın hiçbir cümlesi birbirine benzemiyor, eşsiz betimlemelere sahip… Ve bunları bir okur olarak keşfetmeye çalışmak okumayı eğlenceli kılan bir unsur. Böyle dedim diye hemen kurgusal olarak zayıf olduğunu düşünmeyin. Genele bakarsan Türk edebiyatına göre gayet yaratıcı kurgulara sahip kendisi. Bu eserine uzaktan baktığımızda bir köy romanı diyebiliriz ama içine girdiğimizde sıradan bir köy romanı yerine esrarengiz ani kayboluşlara, ölümlere değinen bir roman. Siz bu kayboluşların sebebini çözmeye çalışırken sayfalar akıp gidiyor elinizden. Ayrıca kurgunun içine devlete birkaç eleştiri eklediğini de fark etmedim değil ama bunlar çok az olduğu için daha çok kurguya odaklandım okurken. Kitapta sevmediğim şeylere gelirsek birincisi, yazar hangi karakteri öldürecekse ona çirkin denebilecek bir ölüm hayal edip onları kaleme almış. Bazı yerleri okurken içim gerçekten kötü oldu ama bu da yazarın kaleminin başarısını gösteren bir şey diyebiliriz. Sadece diğerlerine nazaran biraz daha mutlu olan bir karakteri okumak isterdim. İkincisi ise ortalarda kitabım biraz uzaması için yazılmış gibi gelen kısımlara sahip olmasıydı. Bazı kısımların gerçekten kurguya bir katkısı yoktu, sadece yazılmak için yazılmıştı. Bu kısımları zaten okurken fark ediyorsunuz ve benim gibi katlanıp ana kısımlara gelebilirseniz eser yine sizi içine çekiyor. Sadece bir noktada katlanmak gerek diyorum. Özetle, gotik unsurları bulunan güzel bir postmodern ve edebi bir dilde kitap okumak isteyenlere bu eseri tavsiye ederim. Eğer elinizde varsa raflardan alın ve sayfalarında gezinmeye başlayın veya kütüphanelerden bulabilirseniz bir şans verebilirsiniz. Ama yine de böyle bir yazarın kitabını alın diyemem (ki ben de elimdekiler haricinde okumayı düşünmüyorum) Okumayı düşünen herkese keyifli okumalar dilerim.
Gölgesizler
GölgesizlerHasan Ali Toptaş · Everest Yayınları · 202012.7k okunma
·
43 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.