Gönderi

Uçak uçuşuna devam ederken nadir de olsa önemli veya önemsiz sayılabilecek arızalar meydana gelebilir. Ya da uçağın yolcularından veya uçuş ekibinden biri, hayati bir sağlık sorunu yaşayabilir. Önemli bir teknik arıza durumunda pilot, hiçbir zaman risk almak istemez. Yolcular açısından en korkulan arıza ihtimali, motor arızasıdır. Aslında motorun durma ihtimali çok zayıf olup, 30 yılda bir gerçekleşebilecek bir durumdur. Motor dursa bile pilot açısından hiçbir sorun yoktur. Örneğin iki motorlu bir yolcu uçağında, bir motor arızalandığında, uçulan uçak tipi 3 saate kadar tek motor ile uçma yetkisi almışsa ve bu süre varış meydanını yakalıyorsa, hava koşulları da olumlu ise, varış meydanına kadar tek motor ile sorunsuz uçulabilir. Çünkü uçakta tüm hesaplar en kötü senaryoya göre yapılmıştır. Uçakta her sistemin bir yedeği vardır. Kaptan pilot dahi buna dahildir. Kaptan pilotun yedeği de sağında oturan diğer pilot arkadaşıdır. Bu nedenle, iki motorlu bir uçakta ikinci motor adeta yedek bir motor gibidir. Pilot, uçağın çalışan tek motor ile saatlerce uçabilecek olmasına rağmen risk almaz ve uygun bir meydana giderek iner. Pilot her zaman arkasında taşıdığı yüzlerce yolcusunun ve ekibinin sorumluluğunu yüreğinde taşır. Bu nedenle zaman zaman basında rastlayabildiğimiz "A havayolu uçağı zorunlu olarak B meydanına inmiştir" tarzındaki haberlerin arka planında muhtemelen bu tarz bir olay yer almaktadır. Günümüzde motor teknolojisi o kadar gelişmiş ve güvenilir hale gelmiştir ki, üretici firmalar kıtalararası uçan yolcu uçaklarında bir motor arızalandığında, diğer motorun üç saatten fazla bir süre sorunsuz olarak çalışacağını garanti etmektedirler.
Sayfa 235Kitabı okudu
·
19 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.