Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Zihnimiz, insanların gelip geçtiği bir meydan gibidir.Bin türlü sebebin tesiriyle birçok insan yavaş veya hızlı bir şekilde buradan geçer Eğer fikrimizde selamet varsa, geçen bu muhtelif insanlar içerisinde tanıdıklarımızı, bize dost olanları durdururuz; yaban- cılara ve özellikle yüzlerindeki alametlerden bize zararının dokunacağını hissettiklerimize ise hiç temas etmeyiz, hatta bunlarla karşılaşmamak için başımızı çeviririz.Hele bazıları bize daha yakından temas ederek rahatsızlık vermeye başlar; ileride oluş- turabilecekleri muhtemel problemleri gördüğümüzde bunları şiddetli bir darbeyle iterek bir tarafa kaçarız İşte kötü fikirler hakkında da böyle yapmak gerekir. İnsanda dış dünyadan gelen ve birbirine zıt bin türlü fikir vardır. Zihninde yeteri kadar selametin bulunmamasından faydalanarak bu fikirlerin birçoğu birer hırsız gibi beyne yerleşmiştir. Fakat fikir bir tohumdur, ekildiği yerde koca bir ağaç büyür, ağacı sökmekten ise tohumun ekilmesini engellemek elbette daha kolaydır. Hastalıklı bir fikrin içeri girmesi engellendiğinde, onun meydana getireceği fikirlerin de dallanıp budaklanmasına ve kök salmasına meydan verilmemiş olur Zihnimize yerleşmek isteyen fikirleri, sokakta denk geldiğimiz yabancı insanlara yaptığımız gibi birer birer elekten geçirmek ve fenalarını hemen ayıklayıp yok etmek gerekir ki hayatımız sağlam ve güçlü bir yol üzerinde seyredebilsin İrade terbiyesinde bize en gerekli yol fikri terbiye etmektir. Bu sayede fiillerin tohumlarını ekmenin yanı sıra diğer duygular hakkındaki acizliğimizi de bir nebze olsun telafi etmiş oluruz. Zihnimiz, yabancı fikirlerin sığınağı olmak yerine kendimizin teker teker seçtiği fikirlerin merkezi olursa, irade terbiyemizin en mühim kısmını yerine getirmiş oluruz. Zaten katil ile doğru yolda olanın, namuslu ile namussuzun, akıllı ile delinin arasındaki fark, ikisinin de kötü temayüllerle karşılaşmaları ve fakat birinin bu temayül rüzgârına kendini koyuvererek bir kuru yaprak gibi her rüzgâra boyun eğmesi, diğerinin de en şiddetli rüzgârlara göğüs geren ağaçlar gibi etkilenmeyip kendini kurtarabilmesidir. ("Fikir, şuurumuza giren bütün etkilere bir geçit hizmeti sunar. Dolayısıyla denetlemeyi bu geçitte yapmak ve gerekirse ona savaş açmaktan korkmamak lazımdır. Fikir, ufkumuzu genişleten bir ışıktır; maddi şeylerin kaçınılmaz zorunluluklarından bizi tecrit ederek rüzgârların etki sahasının üstüne yükselten çevik bir kanattır. Bu ışıkta yer edinmeliyiz ki açık bir şekilde görmeye, faydalı bir şekilde irade etmeye kâdir olalım. Bu yüksekliğe çıkmalıyız ki hayatımızı idare edebilelim Fikir, nefsimize hâkim olabilmek için işgal edilmesi gereken stratejik bir noktadır." (Eymieu)
Sayfa 128 - Ketebe YayınlarıKitabı okudu
·
22 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.