"İnkar edenler, göklerle yer bitişikken onları ayırdığımızı ve her canlıyı sudan yarattığımızı görmüyorlar mı? Yine de onlar inanmayacaklar mı?" (21-Enbiya Suresi 30)
“Ol” diye emredildi
Atomlardan galaksiler,
Basitlikten ihtişam,
Yıldız tozundan dünya,
“Ol” diye emredildi
Gaz bulutlarından
Basitlikten ihtişam,
Yıldız tozundan dünya
Durmadan genişliyor evren
Bu hikayeden oluştu yıldızlar kelebekler
Durmadan genişliyor evren
Bu hikayeden oluştuk sen ve ben
Neden yokluk değil de varlık var?
Neden karanlık değil de renkler var?
Neden bu kadar büyük evren?
Neden bu kadar çeşitli canlılar?
Neden bu kadar güzel her şey?
Neden yokluk değil de varlık var?
Neden kaos değil de doğa yasaları var?
Neden karanlık değil de renkler var?
Neden bu kadar büyük evren?
Neden bu kadar çeşitli canlılar?
Neden bu kadar güzel her şey?
Allah görünmez fakat her şey O’nunla görünür oldu.
O’nunla yokluk karanlığı varlıkla şereflendi
Başlangıçta leblebiden küçük bir nokta vardı
Trilyonlarca galaksi, trilyonlarca yıldızıyla bu küçücük noktadaydı.
Bu noktada bitişikti tüm gökler ve yer
“Ol” emriyle dalgalandı nokta, harekete geçirildi güçler
Nasıl oldu da evrenin başlangıç patlaması
Müzisyenlere notaları,
Ressamlara renkleri,
Fizikçilere matematiği hediye etti?
Nasıl oldu da evrenin başlangıç patlaması
Annelere şefkati
Dostlara sevgiyi
Sevgililere aşkı hediye etti?
Allah, eserinin muhteşemliği için yarattıkça yarattı
Budur sırrı milyarlarca yıldızın, milyonlarca canlının,
Parmak ucumuzdaki trilyonlarca atomun.
Budur sırrı işiten kulağımızın, gören gözümüzün
Tutkuyla seven kalbimizin
Denizlerin, ağaçların, kuşların, karıncaların seslerini işitemiyorsak sağır değil miyiz?
Göğün, renklerin, vadilerin, bebeklerin güzelliğini göremiyorsak kör değil miyiz?
Var olmanın olağanüstülüğünü, kainatın ihtişamını, yaratılmışların harikalığını hissedemiyorsak kalpsiz değil miyiz?
Neden yokluk değil de varlık var?
Neden karanlık değil de renkler var?
Neden bu kadar büyük evren?
Neden bu kadar çeşitli canlılar?
Neden bu kadar güzel her şey...