Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

544 syf.
6/10 puan verdi
·
6 günde okudu
İkinci kitabı okumama sebep olan tek şey, annesine nasıl bir tepki verecek olmasıydı. Aile dramını çok severim, ister iyi olsun ister kötü; o ebeveynleriyle yüzleşmeleri, içindekilerini bir bir yüzlerine vurmalarını filan dünyanın en poktan kitabı olarak seçilen bir kitabın içinde de geçse, gözümü kırpmaz gider alırım. O yüzleşmeye göre de en sevdiğim kitap olur, tüm eleştirilere rağmen tam puanı da veririm. Sevme nedenim belki de içimdekileri kendi ebeveynlerimin yüzüne vuramamamdan kaynaklıdır, bilemiyorum. Annesi kitabın yarısında bir kere gözüktü, o da ayak üstüydü, ve kızımız laflarını pat pat vurduktan sonra ortadan kayboldu. Yetti mi yetti. İleri ki kitaplar da birer darbe daha vururuz diye bu kısacık sayfayla yetiniyorum. Kıza çok sinirleniyorum, hem de öyle böyle değil. "Ona inanıyorum." dediği her satırın sonunda gözlerimi ilk kitaptan daha çok devirdim. İsmini unuttum, Harun mu Halil mi, bir tane eski oyun yazarı vardı, çok da sevdiğim bir karakter. Şimdi ismi aklıma gelmedi, bakmaya da üşendim. Tarot falı bakıyor, çok kötü kartlar çıkıyor, neyse diyoruz. İlk şüphe tohumu düşüyor ama çok da şey yapmıyoruz, ona güveniyoruz diyoruz. Sonra Erdem mesajlar çekiyor, alttan ima filan yapıyor, yine güveniyoruz diyor. Bir süre geçiyor, bir bakıyoruz; bizim bad boy Arjen, Erdemi araba kaputuna yaslamış, dövüyor. Gidiyoruz, ayırıyoruz Erdem yanımızdan geçerken, o çok tehlikeli birisi diyor. Yine susuyoruz, hiçbir şey demiyoruz, sorgulamıyoruz, ona güveniyorum diyoruz. Ferruh hoca bile bak, hocamız bile geliyor, iki kere toplam iki kere o adam çok tekinsiz Kalbini çok kırabilecek birisi diyor. Kızın da bildiği sebepleri sıralayıp kızın yüreğine darbe indiriyor. Peki Nurşan'ın yanıtı ne oluyor? "O benim en kötü günümde yanımda oldu." "O günden daha kötü bir gün yaşayamam, yaşatamaz." Diyerek Ferruh hocaya bile yarı yarı azarlıyor onu tanımıyorsunuz diye. Bütün uyarılara, hatta kendi gözüyle görüp sorguladığı olayların sonucunun buna bağlanması, o kadar sinirlerimi bozuyordu ki saçımda saç kalmadı, üçe vurdum, yolmamak için. Tamam, kolay bir şey değil. Babasını görmeye, hesap sormaya gidiyor; ama bir bakıyor mezar da ve o hayal kırıklığında yanında bizim bad boyumuz var. Ona destek oldu, iyi hissettirdi filan. Bizim kız da bu sebepten daha da bağlandı, ama yani gözünün önünde onlarca şey oluyor, herkes seni uyarıyor, aklın bile sana sinyaller yolluyor; ve sen tüm bunların üstüne beton döküp, "O günden daha kötü bir gün yaşayamam." diyerek her şeyin üstüne sıva çekip tuğla örüp adamı zihninde beyaz sayfaya çekiyorsun. Her sayfanın sonunda, daha bu hiçbir şey gelecekte belki daha kötü şeyler yaşarsın, görürsün parktaki üç harfliyi dedim ve gördü de melek diye savunduğu herifin nasıl bir cin olduğunu. Gerçekten Korhan Kitaptan sonsuza kadar çıksa, o kadar bahtiyar olacağım ki. Bak, düşüncesi bile ağlamama yetti.
Nehir
NehirBinnur Nigiz · Dokuz Yayınları · 20191,189 okunma
·
26 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.